Haldun Çıray
haldunciray35@gmail.com
BİR HAYAL ÜLKESİ VE BİR HAYAL
06/05/2023 Yeterince cezbedici ve yakışıklı sayılmazdı; hayal ülkesinin başındaki kardeşimiz. Ülkesinde siyasi tercih hiç de kolay değildi. Millet mi ümmet mi? Ülkenin genel yapısı bu tercihe hiç de uygun değildi. Ülke insanı, birini diğerine tercih edecek gibi durmuyordu. Hayal bu ya! Başkanın da hayalleri olmaz mı; hayal dünyasındayız işte. Başkanın yeterince hitabeti yoktu. Ama her cümleye "Ya Allah" diye başlardı. Bu başlangıç çok da güzeldi. İnsanlar, iri yapısı nedeni ile karizma bulurdu onu. Muhalif kitle ise yaratıcı değildi. Uzun yıllar siyasi ilgisizlik, sünepe bir toplum yaratmıştı. Yalancılık almış başını gidiyordu ve bu durum çabuk farkedilmişti. İnsanlara cazip gelen dindarlık yerini gittikçe sapık dini söylemlere bırakmıştı. Dikkati çeken ise; hayali başkanın kaderi sanki Almanya’nın geçmişteki çılgınlıkları ile kesişiyordu. Almanya önce maneviyatçıların duygularını giderdi. Eline geçirdiği basın ile "enflasyonu Marksistler'in körüklediğini" yaydı. Kanaat şuydu: Ya koministler bizimle birlik olacak, bizi destekleyecek ya da biz koministleri munis bir görüntü ile kandırıp kendi fikrimize yamayacağız. Onları böylece dipten sileceğiz. İktidar olunca önce asker polis ve adalete yerleşecekti hayali başkan. Hayal de olsa öyle yaptı. Birde Goebbels (GÖBELS) buldu kendine. O, eski Almanya’nın kahverengi dahil renklerini de seçiyordu. GÖBELS hiç görülmemiş insan hak ve hürriyetlerinden bahsederken devasa yol ve köprüler gösterirken diğer taraftan adli konuları çoğaltarak herkese tazminat cezaları yağdırarak, tutuklamalar yaparak insanlar sindiriliyordu. Burjuva ihtişamından da gözleri kamaşıyordu. İktidarda gördükleri servet hırsını körüklemişti. Her köşebaşında bir rakip görse de hayalinde; tamamını eline aldığı basın kuruluşları ve medyadaki elemanları ile açıkları kapatıyordu. Herkesin servet düşkünlüğü işleri kolaylaştırıyordu. Korkuyor, bunalıyor; bazen bir an da olsa kaçıyor, pejmürde hayal dünyasından küçücük odasına dönüyordu. Sonra tekrar hayallerine dalıyordu. Bu hayali başkan, düşlerinde paranın kudretini görünce merkezi yerleri tamamen kendi dünyasına almıştı. GÖBELS nasıl Yahudi düşmanlığı ile ülkenin gözüne mil çekmişse; bu da hayal ülkesinde mezhepçilik ile halkın gözüne mil çekmeyi mümkün gördü. Öyle de yapıldı. Artık hayal ülkesinin hali karışıktı. Hayalen de olsa bir düşmanı vardı; mezhep. Bunlar başarısız ekonominin de sebebi değil miydi? Mezhep tarifi çok sıkıntı yaratıyordu. Şimdi işi teke indirgemeliydi. Her şey tek olmalıydı. Tek başkan hayal de olsa tek yönetim, tek teba. Şimdi tek başkana tek bir saray gerekliydi. Führer, Welthauptstadt Germania gibi ütopik ve totaliter anıtsal projeleri Albert Speer'e yaptırmıştı. Hayali başkan kime yaptırmıştı sarayı; hayal olduğu için bilinmemesi doğaldı. Saray yaptırmak aya gitmek gibi bir şeydi ama bu hayalle aya da gidilecekti! |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
CENNETTİN KAPISI - 02/10/2023 |
Haldun Çıray - CENNETTİN KAPISI |
6 LİRA ZAM VE DEVAMI - 31/07/2023 |
Haldun Çıray - 6 LİRA ZAM VE DEVAMI - 31/7/2023 |
YORUMLAR - 20/06/2023 |
Haldun Çıray - YORUMLAR 20/6/2023 |
DURACAK YER BULAMADIM - 13/06/2023 |
Haldun Çıray - Duracak Yer Bulamadım 13/6/2023 |