• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dgdernek
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905448823723
  • https://www.instagram.com/dgdernek
  • https://www.youtube.com/@dostlukgrubu
Derneğimizin Etkinlik Takvimi

Radyo D Dinle

Halk TV Kültür Sanat

 
H. Zeki Sungur
hzsungur@yahoo.com
SEÇİMİN ARDINDAN
05/06/2023

 

İlki 14 Mayıs ikincisi 28 Mayıs’ta iki turlu olarak yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin tamamlanmasının ardından Yüksek Seçim Kurulu sonuçları açıkladı, milletvekilleri yeminin ardından Cumhurbaşkanı da yeminini yaptı. Bakanların açıklanması ile seçim süreci tamamlanmış oldu.

Şimdi beklentimiz yürütme ve yasama organı olarak görev yapacak Cumhurbaşkanı, bakan ve vekillerin ettikleri yemine sadık kalarak görev yapmalarıdır. Özellikle,  'Devletin ve milletin varlığı ve bağımsızlığını, bütünlüğünü, egemenliğini koruma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyet’e ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalma, herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ve Anayasa'ya sadakat ilkelerine uyma'larıdır. Bu yemin namus ve şeref üzerine yapılmıştır, uymayanların, sadık kalmayanların hakkında söylenecek olumsuz sözler veya düşünceler yemin metninde açık ve nettir.

Mart ayında ilan edilen seçim kararı ile üç aylık bir sürede seçimle yattık, seçimle kalktık. Şimdi partilerin kazananlar ve kaybedenler üzerinden değerlendirme yaparken Türkiye’nin kaybettiğini bir önceki yazımda belirtmiştim. Özellikle ekonomik alandaki çöküntünün giderek derinleşeceği ve bizleri zor günlerin beklediği bir gerçektir.

Muhalefet, seçim sonucunda beklediği değişim ve dönüşümü gerçekleştiremediği gibi Cumhuriyet tarihinin belki de en milliyetçi -muhafazakâr - dinci iktidar bloğunun oluşmasını sağladı. Bu başarısızlığın ilk faktörü daha başında ceketin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesiydi.

Haziran ayında yapılması gereken seçimlerin öne alınarak bir erken seçime evet denilmesi,

Anayasa gereği aday olması mümkün olmayan RTE'nin adaylığının kabulüne itiraz edilmemesi ve tüm yargı yolları tamamlandığı gerekçesiyle AİHM'e başvurulmaması,

Seçmen listelerinin tartışmalı bölümlerinin özellikle yabancıların, sığınmacıların oy kullanmaları ile ilgili konuların yeteri kadar araştırılmaması, konunun bir dedikodu sürecinde bırakılması,

İktidarın devletin tüm imkânlarını kullanarak seçim meydanlarında boy göstermesine karşın bu konuda denetleyici ve karar verici makamlara itirazların yapılmaması,

Kin, nefret ve ayrıştırıcı bir dille toplumu bölen ve ayrıştıran bunu oya tahvil etmek isteyenlere karşı suç duyurularında bulunulmaması,

Ve de yanlış iliklenen düğmenin ardından daha pek çok yanlışlarla dar gelen bir ceket ve ortaya çıkan yamalı bohça…

YSK'nın açıkladığı resmi sonuçlarla ilgili rakamlar son bölümde verilmiştir. Bu sonuçlara göre;

İki seçmenden biri tek adam düzenine, sözde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne “Hayır” demiştir.

Tek Devlet, Tek Millet ilkesi; Tek Devlet, İki Millet hatta Tek Devlet, Bir Millet, Bir Ümmet’e dönüşmüştür.

Yaptıkları, yapacaklarının teminatı olarak seçim propagandasını yürüten Cumhur İttifakı'nın güdümünde; TC Devleti'nin bağımsızlığı bu seçim sonucu ile artık emperyalizmin esiri ve emperyalist devletlerin güdümünde müstemleke ülkesi görünümünde olacaktır.

Bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesini yitiren yargı bu yolda yürüyeceğini Türkiye İşçi Partisi (TİP)’nden Hatay Milletvekili seçilen Gezi Davası tutuklusu Can Atalay’ın dosyasının Yargıtay’da incelenerek serbest bırakılmasını engelleyerek göstermiştir.  

Tarikatlar ve cemaatler Anayasa'ya aykırı olarak faaliyetlerine daha özgür bir ortamda devam edeceklerdir.

Kadınların özgür, eşit ve Anayasal yaşam hakları sorgulanacak değiştirilmeye çalışılacak ve yaşamsal zorluklar sıradanlaştırılacaktır.

Tek adam rejimini destekleyen büyük sermaye grupları iktidarın teşviklerinden, vergi bağışıklıklarından, kar garantili yatırımlarından yaralanmaya devam ederken, kazançların karşılılığını da kişi ve yandaş kurumlara manevi ve de özellikle maddi olarak ödeyerek güçlerini koruyacaktır.

3 Y; Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar bu sefer Yalanlar ve Yandaşlarla artarak devam edecektir.

Güçler ayrılığı ilkesi Anayasa'da sadece yazılı bir metin olarak kalmaya devam edem edecektir.

Yok edilen medya özgürlüğü noktasında gazetecilere ve fikrini beyan edenlere baskı artarak devam edecektir.

Özet olarak TC Devleti Anayasası uyulması gereken bir yasa olarak değil sadece yazılı bir metin olarak kalmaya devam edecek, uygulanan otokrat/otokrasi rejim siyasal İslam’dan radikal İslam’a döndürmek hedef olacaktır.

Bugünlere gelmemizde suçlu kim gelin bunun cevabını geçtiğimiz günlerde ölümünün 60. yılında rahmetle andığımız ozan Nazım Hikmet’ten alalım.

 “Ve açsak, yorgunsak, al kan içindeysek eğer,

Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak,

Kabahat senin,  demeğe de dilim varmıyor ama

Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”

Türkiye bunları hak ediyor mu? Hayır. Ama bunları kabul eden ve bu şartlarda yaşamayı arzu eden bir kesim var; biat eden, sormayan, sorgulamayan…

Diğer kesim laik, demokratik, çağdaş kesim ise pes edecek mi? Hayır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ““Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözü bizlerin de bir yol göstericisi olarak mücadeleye devam edeceği gerçeğidir.

YSK'nın açıkladığı kesin seçim sonuçlarına göre; Cumhurbaşkanı seçimi ikinci oylamasında yurt içi ve yurt dışında toplam 64.197.454 kayıtlı seçmenden oy kullanan seçmen sayısı 54 milyon 023 bin 601 katılım oranı yüzde 84,15'dir. Recep Tayyip Erdoğan 27 milyon 834 bin 589 oy alarak yüzde 52,18 oranında toplam oy oranına; Kemal Kılıçdaroğlu 25 milyon 504 bin 724 oy alarak yüzde 47,82 oy oranına ulaşmış ve Recep Tayyip Erdoğan tekrar Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Milletvekili Genel Seçim sonuçlarına göre;

Cumhur İttifakı: 323; AK Parti 268/263 (DSP-1, HÜDA-PAR-4) YRP 5, MHP 50  

Millet İttifakı: 212; CHP 169/130  (DEVA-14, Gelecek Partisi-10, Saadet-10, DP-3, İYİ Parti-1, TDH-1), İYİ Parti 43/44

Emek ve Özgürlük İttifakı: 65; YSP 61/58 (EMEP-2, TÖP-1), TİP 4 olarak mecliste toplam 16 parti, 600 milletvekili ile temsil edilecektir. Ancak rakamların her an değişeceği göz ardı edilmemelidir.


Ülkenin yarısının kendisine hayır dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan yeminini yaptıktan sonra itibardan tasarruf olmaz anlayışı ile verilen yemekte yerli ve yabancı konukların huzurunda yaptığı konuşmada;

“85 milyonun tamamını bağrına basacağını,

Bölgecilik ve particilik yapmadığını,

Ülkemizde gayretli bir muhalefetin olmadığını ve kendi küçük hesaplarının peşine düştüklerini,

Türkiye’nin birliği ve beraberliğine her zamandakinden daha fazla ihtiyacı olduğunu,

Seçim dönemindeki kırgınlıkları, küskünlükleri yok sayarak barışmanın yollarını aramayı,

Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık milli irade ile barışmasını, Türkiye’nin büyük bir kucaklaşmaya ihtiyaç olduğunu,

Bunun için ülkenin tamamında kardeşlik seferberliği başlatmaya davet ederken, gün bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günü olduğunu” belirtmiş.

Bu sözlere siz inandınız mı? Ben inanmadım. 3 Y'ye eklenen 2 Y'lerden biri olarak yabancı konuklara yönelik algı yönetimi olarak yapılmıştır. Bu konuşma Erdoğan’ın karşısındaki ekrandan promterden okuduklarıdır, önüne konulan yazılı metindir, aklındaki değildir. Aklındaki oy aldığı seçmeni harekete geçirecek seçimdeki söylevleridir. Dolayısıyla bu konuşmanın hiçbir kıymeti yoktur ve yok hükmündedir.

Açıklanan bakanlar listesine gelince;

Bakanlar kim olursa olsun asıl bakan RTE'dir. Talimatla geldiler, talimatla iş yapacaklar, uymadıkları takdirde aflarını isteyerek gideceklerdir.

Tek bir kadın bakana yer verilmesi ise ittifaktaki dincilere kadına bakışın bir ifadesidir.  

Sadece merak ettiğim ekonomide yeni bakan 'nass'a mı bakacak yoksa ekonominin kurallarını mı yerine getireceğidir…

Hakkında fikir yürüteceğim bakan ise sınıf arkadaşım Milli Savunma Bakanlığına atanan Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’dir. Eski bakan Hulusi Akar’dan sonra TSK'ya ilaç gibi geleceğinden eminim. Özellikle siyaseten değil stratejik bakanlık yapacağını ve bizleri germeyeceğini düşünüyorum…

Ve de bu satırları yazdıktan sonra gördüğüm sınıf arkadaşım Yüksel Koçkar’ın yorum olarak gönderdiği https://medium.com/@sin.alper/kaybedilmi%C5%9F-se%C3%A7imin-sosyal-psikolojik-otopsisi-10152f073167 bağlantısındaki konuların muhalefet tarafından değerlendirilerek yerel seçimlerde yol haritası çizilirken göz önüne alınması gerektiğini düşünüyorum.

 



83 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GÜLLÜK, GÜLİSTANLIK BİR TÜRKİYE (!) - 01/09/2023
H. Zeki Sungur - GÜLLÜK, GÜLİSTANLIK BİR TÜRKİYE (!)1/9/2023
SİYASETTE TEKKE VE ZAVİYEDEN, TARİKAT VE CEMAATE GİDEN YOL - 17/07/2023
H. Zeki Sungur - SİYASETTE TEKKE VE ZAVİYEDEN, TARİKAT VE CEMAATE GİDEN YOL 17/7/2023
TÜİK (TÜKETİCİ İNFAZ KURUMU) - 10/07/2023
H. Zeki Sungur - TÜİK (TÜKETİCİ İNFAZ KURUMU) 10/7/2023
NİHAYET CHP'DEN AKILLI VE MANTIKLI BİR AÇIKLAMA - 26/06/2023
H. Zeki Sungur - NİHAYET CHP'DEN AKILLI VE MANTIKLI BİR AÇIKLAMA 26/6/2023
TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI DEĞİL TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI - 20/06/2023
H. Zeki Sungur - TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI DEĞİL TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI 20/6/2023
YABAN - 13/06/2023
H. Zeki Sungur - Yaban 13/6/2023
TÜRKİYE KAYBETTİ, ÇUVALDIZ VE İĞNE - 29/05/2023
H. Zeki Sungur - TÜRKİYE KAYBETTİ, ÇUVALDIZ VE İĞNE 29/5/2023
İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN - 22/05/2023
H. Zeki Sungur - İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN 22/5/2023
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.275634.4129
Euro36.100236.2448
Hava Durumu

İzmir nöbetçi eczaneleri