Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen
coskunkucukozmen@gmail.com
ENERJİ TİCARETİ VE ENERJİ RİSK YÖNETİMİ
06/06/2023 Bağlantı kurmak anlamındaki "connect" kelimesi üzerinde durarak yazıma başlamak istiyorum. Connection (bağlantıda olmak) ne kadar iyi olursa veriyi o kadar iyi aktarıyorsunuz. Veri deyince de akla da istatistik gelir. İstatistiğin kaynağı ise mühendisliktir. Nobel alanların büyük bir kısmının lisansı mühendisliktir ama doktorası iktisattır mesela.
Doktoramı İngiltere'de yaptığım yıllarda David Lawrance, Cambirdge Üniversitesi Nükleer Fizik Bölümü bölüm başkanı idi ama aynı zamanda Citi Grup'un finansal risklerden sorumlu bölümündeydi. Bu adamın ne işi vardı Citi Grup'ta diyeceksiniz? Finans demek enerji emtialarının satışı ve piyasasından para kazanmaktır çoğunlukla. Yani masaya benzini mazotu, petrolü koysanız birbirinden ayırt edemeyecek kişiler, bunların fiyatları üzerinde oyun yapıyor. Türev araçlarla tamamen stokastik ve tamamen mühendislik alanına giren bir prosesle iş yürütüyorlar ve elbette bundan para kazanıyorlar.
Ancak risk yönetiminin sayısal tarafını bilirseniz, finansı A'dan Z'ye öğrenmişçesine bir kaldıraç sağlamış olursunuz. Şöyle açıklayalım. İktisadın tanımını bize nasıl öğretirler? "Kıt kaynaklarla sınırsız insan ihtiyaçları arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı" şeklinde. Kaynakların aslında kıt olmadığını, bolca israf edildiğini, kaynakların yenilenebilir olduğunu idrak ettiğimiz bir geçiş dönemindeyiz. Yenilik deyince de "Her yenilik çıktığında her şey yeni başlıyor" demeyi öğrendiğimi de belirtmek isterim. Örneğin cep telefonu ilk çıktığında insanlarla yapılan röportajları hatırlıyorum. "Artık teknolojinin son noktasına geldik" diyorlardı. Birkaç ay sonra bir manşete rastladım: "Çalar saatlerinizi çöpe atın, cep telefonlarınız sizi uyandırabilecek." Sonrasında "gameboy'larınızı atın, çünkü telefonlara oyun geldi", "Walkman'lerinizi atın 150 şarkı alan Ipod geldi" gibi haberler birbirini izledi. Son 20- 30 yılda şahit olduğumuz şeyleri biraraya getirdiğimiz zaman yenilik diye sunulan bir önceki şeyin ne kadar komik olduğunu ve kapitalizmin mükemmel örnekleri olduğunu göreceksiniz.
Hedge Found denilen foundların olayı şu: Kendilerinin getirilerini maksimize etmek için yaptıkları yöntem veriyi toplamak, doğru analiz etmek ve riski en düşük miktarda tutarak hareket etmek. Yani şu; bir ülkeye kaç gemi gidiyor ve ne taşıyor; petrol taşıyorsa o ülkenin ekonomik faaliyetleri çok iyi olacak o ülkenin borsasına hisse senetlerine yatırım yapalım. Daha sonra o uydundan ne ekilmiş ne biçilmiş buna bakıp future (gelecek) opsiyonlu alım satım senetlerine yatırım yapalım ya da bu işin ticaretini yapan bankanın fonlarını toplayalım.
Peki bunu bizler de yapamaz mıyız? 2012'de okuduğum bir makale üzerine "Merkez Bankası'nın Uydusu Göklerde" diye bir köşe yazısı yazmıştım. Yukarıda yazdığım olayı 2012'den önce de yapıyorlardı birileri. Dünya'nın etrafını dolaşan ve dünyadan sürekli fotoğraf çeken, nerede ne ekildiğini dolayısıyla neyin kıtlığının yaşanabileceğini neyin bol olacağını bilir, görür ve ona göre uzun ya da kısa yatırım yaparım. Yani benim bir şey üretmeme gerek kalmadan bolca para kazanabilirim; bunu devlet olarak da yapabilir ya da kişileri yönlendirebilirim.
Bunun benzeri olarak; teknolojik gelişmeleri takip ederek, ilgili ülkenin teknolojideki ilerleme aşamasını ve hızını takip ederek ülkenin içinde bulunduğu ortamı kendi lehlerine nasıl çevirebilirler diye bakanlar da var. "Vested Interest" yani sizin sorununuzu kendime fayda getirecek şekilde çözme yaklaşımı ortaya koymam demektir. "Bir hastaya şu ilacı kullan, sana çok faydalı olacak" diyorum. Halbuki o ilacın üreticisi benim kardeşim ya da ortağı olduğum bir firma; bu şekilde düşünün. Yani menfaatimi çıkarımı düşünüyorum ama aynı zamanda kendimi bu çıkarda haklı görmem, "kazanılmış menfaat" demek bu kavram.
Tam da bu noktada enerji başrole geliyor.
Sermaye girişi olmadığı takdirde en çabuk batacak ülke sıralamalarında Türkiye birinci sırada. Diğer ülkelerin kendini finanse edebilecek enerjileri var, petrolü var. Bizim neyimiz var? Enerji risklerinin ölçümüne ilişkin bir çalışma yaparken, "tahmin edilebilir sürprizler"i de göz önüne almalıyız. Greenpeace ile Shell'in geçmiş yıllarda yaşadığı olay Shell'e milyarlarca dolara mal oldu. Shell, artık kullanmadığı platformu batırmak için yetkililerden izin almıştı ama Dünya, deniz kirliliği anlamında o platfomun yapıldığı zamanki Dünya değildi, değişmişti ve çevre bilinci de petrolün üretimi kadar önemli bir konuma gelmişti artık. Bu anlamda timeline çok önemli. Birkaç jenerasyonun birarada çalışması gerekiyor. Çünkü bir konuma gelmeniz zaman alır şirket olarak ama piyasadan gitmeniz birkaç saniyeyi bulur. Birbirinden öğrenen jenerasyonlar yani riskin öğrenilmesi ve yönetimi.
Geçtiğimiz ay, İzmir'deki Folkart evleri yangını oldu biliyorsunuz. Binanın dıştan içe koridordan balkonlarına, panjurlarına varıncaya kadar ahşap ile dekore edildiğini, yani yanıcı madde ile kaplı olduğunu hepimiz görmüş, öğrenmiş olduk. Ve duyduğuma göre yanan binada oturanlardan biri de yangın malzemeleri satan bir firmanın sahibi olan bir işadamı imiş.Yangın konusunda uzman ama o da o binanın içinde. "Terzi kendi söküğünü dikemez" vecizesi değil bu. Riskte algı, riskte seçicilik meselesi.
1998'de doktora için İngiltere'de iken tesadüfen katıldığım seminer aklıma geliyor mesela. Seminere girdiğimde yaklaşık beş dakikadır başlamıştı ve tamamen finans ve bankacılık riskinden bahsediliyordu. Muhteşem bir seminerdi, sürekli not aldım. Çıkarken seminerin afişini gördüm: "İngiltere'de Sağlık Sektörü Riskleri – Konuşmacı İngiltere eski Sağlık Bakanı" Haydi bakalım! Risk üzerine doktora yazıyorum ama riskin tarihini bilmek lazım diye bütün bildiklerimi unutarak baştan başladım. Risk yönetimi nereden gelmiş diye araştırdım ki ilk kullananlar inşaat mühendisleri. Baraj yaparken kullanıyorlar. Şimdi işin içine yapay zekanın girmesiyle konunun nereye gideceğini varın siz düşünün.
Enerjide risk yönetimi konusu ilk önce enerjiyi çok iyi sınıflama ve aralarındaki bağı çok iyi bilmekle geliyor. Bunun için enerji alanında çalışan mühendislerin tamamının çok iyi bir finans bilgisi olması gerekiyor. Fiyatları, projeleri değerlemede, hesap yapma noktasında birçoğunun bunu bildiğini düşünüyorum. Çünkü birçok parametre bizim kontrolümüz dışında; uluslararası gelişmeler, jeopolitik riskler, sorunlu komşular uygulamayı zorlaştırıyor. Çözüm nükleer santralde mi? Belki evet. Ancak yenilenebilir enerji alternatifleriyle karşımıza çıkıyor diyor nükleer karşıtları.
Ülke olarak gerek eğitim verebilecek gerekse de çalışacak insan kaynağı, bilgi birikimine sahip olma bakımında muazzam durumdayız. Yazının başında "connect"ten bahsetmiştim. İş burada kilitleniyor. Elinizdeki varlıkların ki bunların bir numarası entelektüel sermayedir, insanların farkında olmaması en büyük risktir. İnsanların konuşmasını sağlamak durumundasınız. Konuşmadığı takdirde 2009'daki bir dergide sıralanan sorunları 2023 dergisi gibi okuyabilirsiniz. "İnsan da aynı, hata da aynı" dersiniz. İşte timeline dediğimiz mesele bu. Nesiller arası ortak çalışmadan bahsettiğim şey. Senaryo analizi ve stres testleri yapmanız gerekir.
Stres testi şu; dolar 28 lira olursa ne olur? Dolar borcum varsa nasıl etkilenirim, dolar alacaksam paramı dolarda tutarak elde edeceğim kazançtan daha fazla başka bir işte kar edebilir miyim diye düşünürsünüz. Ya da enerji fiyatlarında yükselme neye mal olur? Finansal açıdan ve sosyolojik açıdan değerlendirmelisiniz. Toplumsal davranış önemlidir çünkü petrolü bahane ederek petrol girdisi hiç olmayan ya da dikkate alınmayacak düzeyde minimal olan sokaktaki simitçi bile bunu bahane ederek fiyatlara zam yapıyorsa birbirini besleyen sosyal davranışlar neticesinde fiyatlar genel düzeyinde artış (enflasyon) sarmalı kaçınılmaz olacaktır.
Peki senaryo analizi ne? Seçimler sonuçlanıncaya kadar Türkiye ile ilgilenen ülkelerin sorduğu sorudur örneğin: İktidar kalacak mı yoksa değişecek mi? What if? Böyle olursa ne olur şöyle olursa sonucu ne olur gibi? Hesaplamalar yapıyor yabancılar. Benim çıkarım ne olacak? İki tane nükleer enerji santrali devam ediyor şu an. Rusya enerji bakanı olsanız ne düşünürsünüz; şu anki iktidar devam etmeli ki benim çıkarım da devam etsin diye düşünürsünüz.
Çin'i dikkate alıyor musunuz mesela? Alıyorsanız doğru yoldasınız. Avrupa Birliği'nin dolaylı olarak baskıları neticesinde İtalya, kuşak ve yol inisiyatifinden çıkacağını açıkladı bu sene içerisinde. Çin'e karşı Avrupa, ilk ve net somut tepkisini ortaya koydu. Bu ilan edilmemiş bir Soğuk Savaş. Denkleme baktığınız zaman Kissenger'ın sözü aklıma geliyor. "Kutup İpekyolu benim kabusum." Çin ile Rusya'nın kutuplardaki denizler üzerinden Amerikan egemenliğini kırması yani.
Bu durumda Türkiye'yi nereye koyarsınız? Dünya'ya uzaydan bakan bir Marslı olduğunuzu düşünün. Odak noktanız neresi olur? Türkiye coğrafyası. Bütün hikaye bu. Enerji koridoru mu olmak istiyorsunuz, energy hub mı olmak istiyorsunuz? Yani bu akılla oluyor, binaları İstanbul'a taşımakla olmuyor. Aklın nerede olduğu önemli, işbirliğini nerede yaptığınız önemli. Yetişmiş insanınız yurt dışına gitmiş olabilir ama bağlantınız devam ediyorsa eğitim kalitenizle oynamamış iseniz sorun değil. Binlerce makale var, okuyan kaç kişi var? Okumuyoruz kabul edelim. Ama yetişmiş insan deneyimi ile bilgiyi ne kadar birleştirebiliyorsunuz bu önemli, bunu anlayabilmek önemli.
Deneyimle bilgiyi birleştirirken, ne amaçla kullandığımız da önemli. Turist Ömer'de ilk kez her şeyi bilen computer ile karşılaşan Turist Ömer'in ikinci sorusu Spor Toto sonuçlarını öğrenmeye dairdi. Yani kısa sürede nasıl para kazanabiliriz? Uzun vadeli düşünme hiç yok; günü kurtaralım, durumu kurtaralım yeter. Alın size en büyük risk.
Borsanın en büyük kuralı neydi; "hukuk". Ürün üretmeyen ülkelerin bakıyorsunuz bu ürünlerle ilgili borsaları var. Hukuksal altyapı varsa, manipülasyon yoksa, ben alacaklarımı garanti edebiliyorsam, hile hurda yoksa; sıcak para burada demektir. Bunu kaçırmamalıyız.
"Risk içermeyen en büyük yatırım; insana yatırım" ifadesi çok hoşuma gider. Hoca olarak öğrencimin beni tekrar etmesini istemem beni geçmesini isterim. Beni geçmiyorsa kendimi sorgularım. Vısa kredi kartı ne yapıyor mesela? Dünya'daki fintekleri topluyor. Dünyada kendine rakip olabilecekleri daha küçükken satın alıp bünyesine katıyor. O devasa gücünü kaybetmek istemiyor. Çünkü biliyor ki o devasa gücünü kaybetmesi 24 saat.
İyilik için yatırım yapın. "Bulaşıcı açgözlülük" yapmayın.
Uzun vadeli düşünmeyi öğrendiğiniz takdirde ayakta kalıyorsunuz. O kadar petrole rağmen Suriye ve Irak, o kadar değerli metallerine rağmen Afganistan. Bakın hepsinin atıkları bizim ülkemizde depolanıyor. Alın size enerji riski. Karbon salınımı. 16 Mayıs'taki "Yeşil Ekonomi ve Seçimler" yazımda karbon borsasından bahsetmiştim. Havadan para kazanıyorlar borsayla. Farkında mıyız? İzmir'in üç tarafı denizlerle çevrili ama Konak'tan Çeşme'ye arabayla gidiyoruz; denizi kullanmıyoruz. Onun için ilk söylediğimi tekrarlamak istiyorum. Her şeyi birbirleriyle connect etmeyi unutmayalım.
*Bu yazıyı Fuar İzmir'deki Wenergy: Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi'nde yaptığım konuşmadan özetleyerek hazırladım* |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK - 08/09/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK 8/9/2023 |
EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR - 28/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR 28/8/2023 |
MEMUR VE EMEKLİ MAAŞLARI NE OLACAK - 26/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - Memur ve Emekli Maaşları Ne Olacak 26/8/2023 |
TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE DURUYOR - 21/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE DURUYOR 21/8/2023 |
EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ - 10/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ 10/8/2023 |
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 - 08/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 8/8/2023 |
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 - 01/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 1/8/2023 |
FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023 |
VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR - 10/07/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR 10/07/2023 |
Devamı |