• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dgdernek
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905448823723
  • https://www.instagram.com/dgdernek
  • https://www.youtube.com/@dostlukgrubu
Derneğimizin Etkinlik Takvimi

Radyo D Dinle

Halk TV Kültür Sanat

 
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen
coskunkucukozmen@gmail.com
OTORİTELERLE KRİPTOCULARIN ÇEKİŞMESİ NEREYE VARIR?
20/06/2023

MERKEZİ OTORİTELERLE ÇATIŞMA


Eren Can Umut'un güzel bir terimi var: "Kripto Borsaları'nın Amerika'nın SPK'sıyla sınavı". Sınav hala devam ediyor. Bir tarafta devletin gücü, bir tarafta piyasanın gücü... Devlet, piyasayı bir şekilde kontrol altına almak; düzenlemekle mükellef ve yatırımcıların bu süreçten zarar etmeden çıkmasını sağlamak durumunda. Yatırımcıların bu süreçten zarar etmeden çıkmasından kasıt herhangi bir istismara ya da bilgisizlikten kaynaklanan yanlış bir yatırıma maruz kalmamaları anlamındadır.


Bu noktada Amerikan SPK'sı diye söylediğimiz SEC'in (biz Amerikan SPK'sı diye ifade edelim yazımızda) kendisine sunulan bir takım dilekçiler var, bunlara henüz cevap vermedi. Kendisi bir takım ifadelerde bulundu: "Bazı kripto paralar maalesef, (maalesef kelimesini onlar kullandılar tabii ki) register olmadılar (yani kayıtlı değiller). Kim çıkarıyor, arkalarında kim var, ne yok; bunların hepsinin yatırımcılar tarafından hem bilinmesi hem de resmi makamlarca kayıt altına alınması gerekiyor" dedi. Ve o zaman Bitcoin dışındaki tüm paralar bir sıkıntı yaşadı. Hatta bir kısmı; Ripple, Robin Hood şimdilik biz durduruyoruz, askıya alıyoruz gibi ifadelerde bulundular. Ve Amerikan SPK'sına yapılan şikayetler, mektuplar, talepler maalesef olumlu geri dönmedi.


Amerikan SPK'sı bu konuda diyor ki: "Biz şimdi yeni bir rehber ilkeler bütünü yayınlamayı ya da yeni bir düzenleme yayınlamayı düşünmüyoruz." Şimdi bunu söylemesinin ardında ne var? 'Ben, henüz bu konuda hem kendimi hem piyasayı bağlayıcı bir laf etmeyeceğim' diyor aslında. Denetim otoritesi, ağzından çıkan her kelimede, yaptığı her düzenlemede dikkatli olmak zorunda. 'Ben burada bir taraftan yatırımcıları uyarma görevini yaparken bir diğer taraftan da kripto borsalarının daha açık daha net daha şeffaf olmalarını öngörüyorum ve bunun bu şekilde olmasını istiyorum' demiş oldu.


Dolayısıyla şu an karara bağlanmış hiçbir şey yok ve bu birazcık sürecek. Hani yazın da getirdiği bir rehavet aslında söz konusu bu noktada ama piyasalar durmuyor ki! Denetim otoritesi, bu konuda 'geç kalıyorum' dediği takdirde olayın farklı taraflara gitmesi söz konusu olabilecek. Netice olarak borsa aleyhine açılan davalar var. Borsanın kripto borsaları aleyhine açmış olduğu davalar var ve bunlar biraz zaman alacağa benziyor.


Vatandaşla devlet arasında para bağının kopmasına (evet yani devletin bastığı paradan bu sefer piyasanın bastığı, belli grupların ya da kişilerin diyelim her neyse bastığı paraya) doğru bir gidişat var ve devletle vatandaşları arasında en büyük bağlardan biri olan para bağı farklı bir şekilde değişiyor. Devletle olan bağ giderek inceliyor. Zaten bütün paniğin altında yatan şey de bu. Devlet de şunu söylüyor; hani o bağ kopmasın demiyor ama 'o bağ koptuktan sonra yerine geçecek olan bağ, bütün sistemi bütün finansal sistemi felç edebilir mi?'


Devletin gücünü, özellikle yaptırım gücünü, kapasitesini sınırlı bir şekle sokup; piyasanın bir nevi kontrol edebilir bir yapısı haline dönüştürebilir mi, endişesi taşıyor. Bugün bir ülke var; El Salvador sanırım. Parasını Bitcoin cinsinden tanımladı ve sadece onu kullanıyor. Bazı ülkeler var; Bitcoin'i ödeme aracı olmasa da rezerv para olarak kullanıyorlar. Yine parantez içerisinde söyleyeyim. Geçenlerde Financial Times'ta yayınlanan bir haber ilgimi çok çekti. Dünya'nın en büyük varlık yönetim şirketlerinden Black Rock bir açıklama yaptı ve dedi ki: "Biz de borsa yatırım fonu çerçevesinde Bitcoin'e dayalı bir enstrüman geliştirmek istiyoruz. Bu konuyla ilgili olarak Amerikan SPK'sına yazdık, yanıt bekliyoruz."


DİJİTAL ÇAĞDA EKONOMİ DE DEĞİŞİYOR


Şimdi buradan baktığınız zaman kripto para nereye gider, borsa nereye gider? Basit bir örnekle açıklamak istiyorum. İşportacılar nerede işporta yaparlar? Genellikle zabıtanın kontrolünün olmadığı yerlerde. Akşam saat beşten, altıdan sonra piyasaya çıkarlar ya da belirli semtlerde belirli caddelerde yoğunlaşırlar. Bu, esasında rasyonel bir davranış. 'Regülatör arbitraj' denilen 'düzenleme arbitrajı' olarak Türkçeye çevireceğimiz bir kavram var. Bu da şu demek: 'Düzenlemeler nerede daha hafif, nerede daha az, nerede benim gelişimime müsaade ediyor ise ben oraya gidiyorum." Dolayısıyla buna kucak açan ülkeler var. Geçen haftaki yazımda da belirtmiştim. Mesela Birleşik Arap Emirlikleri bu noktada; "Ben kripto paraları için bir hub (merkez) olacağım" dedi ve "Burayı hem hukuki altyapı olarak hem teknolojik altyapı olarak son derece yeterli hale getirdim. Daha da yeterli hale getireceğim" diyerek mesajını tüm dünyaya gönderdi.


O zaman siz, nereden kovalarsanız kovalayın; iş teknolojiye bakıyor. Bu teknolojinin nerede yer alacağına, nerede faaliyet göstereceğine bakıyor. Konu artık bir Finans Merkezi kurmak gibi; işte binalar burada, bütün merkezleri biz buraya taşıdık, bakın hepsi burada demekle olmuyor. İnsanlar artık elinde çantayla dolaşmıyor ki... Siz alışverişe çıkacağınız zaman özellikle de büyükşehirlerde yaşıyorsanız hani yakınlarınızda bir yer varsa bir gidip bir modele bakayım diyorsunuz ama genellikle internetten sipariş veriyorsunuzdur. Ürün size olmadığı zaman hemen hop değiştiriyorlar. Bir numara büyük geldi, bir numara küçük geldi ise tekrar kargoya verip iade edebiliyorsunuz. Şimdi dijital çağda yaşıyoruz.


Dijital çağda kriptolara ve fintechlere kucak açan ülkeler, sırf bunlardan alacakları komisyonlar, gelecek olan insanlar, orada yapılacak konferanslar, fuarlar bunları da hesaba katıyorlar. Geçtiğimiz iki ay içinde dünyada çok önemli diyebileceğimiz dijital alanda, güç alanında hem kripto paralar hem de blockchain ve NFT'ler alanında konferanslar, seminerler yapıldı. Ben merak ediyorum; bunlara devletten kaç kişi katıldı, buradakilerle kimler fikir teatisinde bulundu? Hele bazıları var ki Youtube üzerinden adeta bir yüksek lisans, doktora programı gibi yayınlar koymuşlar. Hızla gelişen ve büyüyen bir konu bu, reddedemezsiniz. Hem hakim olmak zorundasınız hem de zaman zaman bu kişilerle bu gruplarla birlikte çalışmak zorundasınız. Devletin gücü de bir yere kadar.


Tokinizasyon çok sessiz ve derinden geliyor ama işte denizaltı gibi böyle suyun üzerine çıktığı zaman "Oh My God. Bu ne böyle, devasa bir denizaltı" diyorsunuz. Tokinizasyon önemli bir konu. Firmalar, kişiler, şirketler; dağı taşı, dereyi tepeyi, hisse senetlerinizi, aklınıza gelecek her şeyi bir tokinleştıirme her şeyi bir tokin değeri olarak ifade etme noktasına doğru gidiyorlar. Yani bir şeylerin tokinleri o şeyin değerini ifade ediyor. Bu tokinleştirme süreci mesela hisse senetlerini (borsada işlem görsün ya da görmesin bir firmaya ait hisse senetlerini) yarın öbür gün cep telefonunuza aktaracak. Belki birine bir ödeme yaparken oradan bir tokin göndereceksiniz. O kişi o tokini ilgili borsada çevirebilecek ya da aslına rücû ettirebilecek.



Kripto paralar, varlıkların dijitalleştirilmesi; bunların bir borsada alınıp satılıyor olması ödeme sistemleri teknolojileri yoluyla bunların ödeme aracı olarak kullanılması ve sınır tanımadan alınıp satılması o kadar önemli, o kadar farklı gelişmelere gebe ki bu konuları bundan belki üç ay sonra konuşuyor olduğumuzda  inanın çok farklı terimler, çok farklı kavramlar kullanıyor olacağız. Bu farklı terim ve kavramlar neticesinde finans dünyası dijitalleşmenin de etkisiyle çok farklı bir çehre kazanacak. Bunları bizim ıskalamamamız lazım.


Gensler ise Amerikan Finans sistemi için bir şans. Çünkü özgeçmişine baktığımız zaman Goldman Sachs dahil olmak üzere Amerika'nın en önde gelen kurumlarıyla çalışmış. Clinton dahil devlet başkanları ile çalışmış. Çok iyi kurumlarda çalışmış. Hatta ülke dışında; Tokyo, Japonya falan birçok yerde çalışmış. MIT'de hocalık yapmış. İşte hem hocalık yapıyor hem piyasadan gelen bir insan. Bu kombinasyonu en iyi şekilde ifade edebilecek kişi demektir. Finans kapitalin varlığının zarar görmeden devamını sağlayabilmek için bu şekilde tavır takınıyor. Şu ana kadar yaptıklarının hepsine doğru demeyeceğim ama gereken şeyler olduğunu söyleyebilirim.


AVRUPA, AMERİKA, ASYA'DA DURUM


Avrupa Birliği MiCA düzenlemesi yaptı. kripto varlıklar piyasasına ilişkin bir düzenleme. Bu MiCA aslında kripto paraların, dijital varlıkların çok iyi faaliyet gösterebilmesi için mükemmel bir altyapı. Gerçekten uzun zaman aldı bunun hazırlanması, ortaya konması ve sonunda 500 küsur sayfalık bir düzenleme çıktı. Avrupa Birliği bu noktada en azından rehber ilkeleri yayınlamış olma hasebiyle bir adım önde.


Amerika ise çok büyük bir ülke. Yani öyle büyüklükler var ki orada; bir bankanın bilanço büyüklüğü bugün Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkenin yurtiçi hasılasından birkaç kat daha büyük. Diğer tarafta; Singapur, Hong Kong, Çin var ki bunlar çok farklı boyutlarda bu konuyla ilgileniyorlar. Diğer taraftan küçük küçük ülkeler var ama bunların hepsi bir araya geldiği zaman büyük bir rakam oluşturuyor. Dolayısıyla Amerika'nın adımlarını takip ediyorlar ama Amerika kendi tüketicisini kendi yatırımcısını koruyor. Bir diğer taraftan bu piyasalar da bu paralar da kendilerine bir borsa, bir yer ayırıyorlar ve süreç devam ediyor. Yani bu sistem oturana kadar ciddi bir hareketlilik olacak, ciddi bir volatilite olacak. Biz izliyoruz. Seyretmeyelim, izleyelim; anlayarak izleyelim.


MERKEZ BANKALARI BU İŞİN NERESİNDE?


Merkez bankalarının dijital para çalışmalarını hem talih hem talihsizlik olarak görüyorum. Artık ders çalışmak zorunda olduklarını hissediyorlar ve bünyelerindeki inovasyon hub'ı çerçevesinde çok ciddi projeleri var. Basel Komitesi diyelim, Uluslararası Ödemeler Bankası diyelim; o projeler büyük bir hızla devam ediyor. Birkaç ayda bir o projelere yenileri ekleniyor. Bunlarla hem Merkez Bankası dijital paralarının çıkarılması hem de bunların ülkeler arasında transfer ve borç ödemede kullanılabilecek araçlar olmasının altyapısı hazırlanıyor. Yani işin içinde hem hukuk var hem teknoloji var. Tabii ki hukuk daha önemli bu altyapıda. Ve bütün bunların dijital ortama transfer edilmesi var. Diğer taraftan kripto paralarla uğraşmak zorunda merkez bankaları. Bu konuda gerçekten ilan edilmemiş bir savaş var dedik ikisi arasında. Savaşın galibinin kim olacağı konusunda şimdiden yorum yapmak spekülatif bir yaklaşım olur ama merkez bankaları işi sıkı tutmalı, işi ciddi tutmalı.


Dolayısıyla hem fintechler, hem ticari bankalar hem Merkez bankaları hem kripto borsaları bunların daha iyi, daha yakın bir teati içerisinde olmaları gerekiyor birbirlerine. Böyle uzaktan ya da sosyal medya ya da basın aracılığıyla cevap vermekten ziyade biraraya gelmeleri gerekiyor. Ama şunu da söyleyeyim: 'Doğası gereği merkez bankaları ketumdur.' Merkez bankaları güçlüdür; çok güçlüdür. O gücü kullanacak yapıları, yönetim kadroları varsa bu işi bir şekilde o veya bu şekilde tatmin edecek çözümler üretebilirler.


PARA SİLAHI KİMİN ELİNDEYSE GÜÇ ONDADIR


Para, bugün en büyük silah. Hong Kong bugün Çin'in işte belli noktaya kadar kasası. Ve Çin'i anlamak lazım. Çok kolay bir şey değil bu. Çünkü Çin tamamen dijital paraya geçti, nakit para kullanımdan tamamen kalktı. Yani nakitsiz ekonomi, nakitsiz toplumu yaşıyor şu anda Çin. Çin kripto paralara kucak açabilir mi? Herhalde Hong Kong üzerinden açacaktır ya da başka yerlerden. Asya'nın yıldızı parlıyor yani.


Bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde dünyanın ortasında Türkiye, tüm bu ülkelere olabilecek en optimal en uygun mesafede kendini konumlandırmış bir ülke. İşte fırsatlar gözümüzün önünde. Nasıl bakmak, nasıl değerlendirmek lazım onu da bizler hani oturup şekillendirip, tartışıp düşüneceğiz.


Bu yazı 16 Haziran tarihinde Ekotürk TV'deki Fintech Dünyası programında ifade ettiğim görüşlerden özetlenerek yazılmıştır



201 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK - 08/09/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK 8/9/2023
EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR - 28/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR 28/8/2023
MEMUR VE EMEKLİ MAAŞLARI NE OLACAK - 26/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - Memur ve Emekli Maaşları Ne Olacak 26/8/2023
TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE DURUYOR - 21/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE DURUYOR 21/8/2023
EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ - 10/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ 10/8/2023
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 - 08/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 8/8/2023
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 - 01/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 1/8/2023
FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023
VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR - 10/07/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR 10/07/2023
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.275634.4129
Euro36.100236.2448
Hava Durumu

İzmir nöbetçi eczaneleri