Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen
coskunkucukozmen@gmail.com
FAİZ KARARINI DEĞERLENDİRELİM
26/06/2023 Her şeyi tek bir kişi kurtaramaz. Tek bir kurtarıcı vardı; o da Mustafa Kemal Atatürk'tü. Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisine inanmış bir ekibi vardı. Atatürk'ün beraber yola çıktığı ekibi ve ona gerçekten inanan askerleri vardı, siyasileri vardı, milletvekilleri vardı... Hepsi birlikte oluşturdu kurumları. En başta tabii Cumhuriyet kuruldu.
Cumhuriyetin daha ilk yıllarında 1930'da Merkez Bankası kuruldu ki; Amerikan Merkez Bankası 1913'te kurulmuştu. Bu dikkate alınacak olursa Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kendi emsalleri arasında zamanında kurulan en eski bankalardan bir tanesidir. Ve başkent Ankara'da kurulan bir bankadır. Türkiye'nin Cumhuriyet hafızasını taşıyan bir banka. Bu bankanın muhteşem bir yapısı muhteşem bir ekibi vardı. Her zaman da var olmak zorunda bunun altını çizerek belirtmek isterim.
Son zamanlarda dikkatinizi mutlaka çekmiştir! Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar sıklıkla bir Merkez Bankası Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı değiştirilmemiştir. Hazine ile maliyeyi birleştirmenin de bir takım sakıncaları vardır. Bunlar maalesef gündeme getirilip konuşulmamıştır ama biz her şeyi konuşmak zorundayız. Ben bir parantez açarak niçin bu tür şeyleri konuştuğumu, yazdığımı da ifade etmek istiyorum.
BDDK'da çalıştığım 2000 – 2005 yılları arasında sanırım 2002 yılıydı; Amerika Birleşik Devletleri'ne OCC'ye Amerika'nın en büyük finansal denetim otoritesi Para Birimi Denetleme Ofisi'ne bir ziyaret düzenledik ekip olarak. Ve orada çok ilginç insanlarla karşılaştım, tanıştım. İlginç derken neyi kastediyorum; OCC yönetimi ne derse desin içeriden OCC'nin yani kurumun söylediğinin kurumun en tepesindeki insanın söylediğinin aksini söyleyebilen, risklere dikkat çekebilen insanlar vardı. Onlar "Başkan bir şey söylüyor yanlış söylüyor" diyorlar. Başka birisi bir şey söylüyor; "yanlış söylüyor" diyebiliyorlar. Hatta siyasilerin kesinlikle müdahale etmesi istenilmiyor. "Bu arkadaşların başına bir şey gelmiyor mu?" yani "Nasıl rahat konuşabiliyorlar" diye düşündüm ve kendilerine sordum. "Biz çok sesliliğe çok büyük kıymet veririz. Asıl nitelikli ve kaliteli bilgiler, aykırı düşünceye farklı düşünceye sahip olan insanlardan geliyor" dediler. Dolayısıyla hepimizin bir defa eleştiriye açık olması gerekiyor. Çünkü bu ülke hepimizin. Merkez Bankası da hepimizin en baştan bu girişi yapmak istiyorum.
"Kalabalıkların Bilgeliği" diye bir belgesel vardı. Kalabalık bir gruba; işte bir şeyin ağırlığı soruluyor, bir kavanozun içinde kaç tane şekerleme vardır diye sorular soruluyor derken en uç tahminleri atarak geri kalanların ortalaması alındığı zaman gerçeğe çok yakın bir sonuç çıkıyor. Şimdi Allah aşkına söyler misiniz bana? En düşük 14 en yüksek 40. Ortada 6.5 gerçekleşen. Bu nasıl bir kalabalıktır ki; nasıl bir bilgeliği vardır ki; böyle hani tabirimi lütfen hoşgörün "akıl sır ermeyecek" tahminlerde bulunmuşlar! Merkez Bankası şöyle yapacak, böyle yapacak diye bunları günlerdir seyrediyoruz. Merkez Bankası da seyrediyor. Merkez Bankası'nın zaten bunlara muhatap olup cevap vermesi düşünülemez, beklenemez ama yani tahminin de bir ölçüsü olur değil mi?
14 bir tarafta 40 bir tarafta... Yani acaba faizi 40'a artırmalı diyen arkadaşlarımız; sevgili Goldman Sachs olsun JP Morgan, Morgan Stanley yani kim olursa olsun hayatında kime böyle tavsiye vermiş? Ve 40 artıran ülkeler, kırktan sonra başlarına ne gelmiş? Bunları bilmiyorum nasıl izah ediyorlar hangi ölçülerle nasıl dikkate alıyorlar? Yani böyle bir faiz artırımına gittikten sonra ki sert bir antibiyotik bu; yanında ne öneriyorsunuz? Haydi 40'ı yaptık siz istediniz diye. Buyrun "What is Next" yani "sırada ne var?" diye sorsam ne cevap vereceksiniz? Dolayısıyla burada birazcık ülkenin saygınlığı söz konusu. Yani bir ülke için kalkıp böyle 40 olsun 30 olsun demek keminim benim gibi düşünen çok arkadaşlar değerli hocalarımız da vardır; beni incitiyor. Gururumu incitiyor yani 40 yapsaydınız falan gibi ifadeler.
Şimdi 6.5 puan ne kadar rasyonel bir rakamdır diye soracak olursanız; iyi düşünüp hesaplanıldığını varsayıyorum. Çünkü bir banka dedi ki; ilk önce bir 500 baz puan sonra 500 sonra 650 baz puan olmak üzere 16,5 iyidir dedi; neticide 25'e sabitlensin diye. Sonra birkaç gün önce yine üst düzey makamlardan isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, "650 baz puan iyidir daha fazlasını düşünmeyin" dedi iki gün önce. Şimdi bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman demek ki bir yerlerden bir takım sinyaller piyasaya verildi, verilmeli de. Bunu kimin verdiği önemli olabilir doğru. Neticede 650 baz puan piyasanın tepkisini görmek içindir. Göreve yeni gelmiş birinin eline kılıcı alıp; ister Demokles'in kılıcı olsun isterse Büyük İskender'in kılıcı olsun, ortalığı toz dumana bulayıp bir şeyler yapmasını beklemek pek de rasyonel olmuyor. Faiz oranlarına yani para politikası kurulu toplantı zamanlarında rutin dışına çıkılabilir. Arada bir gerek gördüğü takdirde Merkez Bankası farklı dönem ve tarihlerde de faiz artırımına gidebilir. Bunu biliyoruz ve zaten bunun önünde hiçbir engel de yok. Merkez Bankası'nın bazı kanallarda konuşulduğu gibi birkaç haftadır da söylendiği gibi ortaya koyacağı para politikası kurulu metninin içeriği çok önemli. Dolayısıyla bir özet metin yayınlandı mesela. Birkaç gün içerisinde tam metin yayınlanacak. Beş gün içinde filan diyorlar. O da bir şekilde bunun genişletilmiş hali olacak. En azından bence şu an için statükoyu bozmadan piyasanın beklentisini 6,5'la yanıt veriyorum diyerek bir faiz artırımına gitti.
Bundan sonra neler yapılacağı tartışılmalı. Orta vadeli program, ödemeler dengesi açığı, cari açık... Ayrı ayrı nasıl müdahale edileceğini göreceğiz ama o neticede biraz da siyasetin işi yani. Merkez Bankası bu noktada hem fiyat istikrarını sağlamak hem de enflasyonu kontrol altına almak için ne yapacağını ortaya koymak zorunda. Şu an tüm kamuoyu yurtdışı seyahatleri bittikten sonra Sayın Bakan Şimşek'ten ve Sayın Gaye Erkan'dan net bir kamuoyu bilgilendirme açıklaması bekliyor; gazetecilerin huzurunda.
Biliyorsunuz Merkez Bankası, enflasyon raporu açıklıyor o raporun daha tamamını açıklamadı. Dolayısıyla kendilerine sorular sorulacak. Dolayısıyla zorlu bir maraton, zorlu bir yarış bekliyor kendilerini. Eleştirmek çok kolay, hepimiz yapıyoruz zaten bunu doğamız gereği. Yani biz zaten eleştirmek için varız. Ama başa geçtiğiniz zaman olayların hakikaten öyle olmadığını görüyorsunuz. Bugün Merkez Bankası'ndaki veri hiç kimsede yok ama o verinin işlenmesi ve o işlenmiş veriden anlamlı sonuç üretilmesi ve o sonuçlara dayalı olarak politika üretilmesi işin bir başka tarafı. Merkez Bankası'nın içinde akademisyen arkadaşlar da var.
Bankanın dışında üniversitelerde olsun, çeşitli kurumlarda olsun değerli akademisyen hocalarımız var. Gereken her türlü noktada Merkez Bankası'na kayıtsız koşulsuz beklentisiz destek vermeye hazırlar. Son derece nitelikli insanlar var. Bizim bu noktada yönlendirme (forward) yapmamız da gerekiyor bu yazılarla ya da tv programlarıyla. Çünkü herkesin her şeyi gördüğünü, okuduğunu varsaymayalım. Hepimiz bir şekilde bir taraflardan eksik durumdayız. Merkez bankacılığı çok teknik bir iş olmakla birlikte sosyal bilimler alanına giren çok farklı tarafları olan bir proses (süreç) aynı zamanda. Sosyoloji tarafı olsun, insan davranışları olsun, antropoloji tarafı olsun, yatırımcı psikolojisi olsun bunları çok iyi bilmek zorundayız. Ve bunları bilerek karar almanın ne kadar güç bir şey olduğunu göreceğiz.
Stres testleri yapılmalı. Stres testleri zaten yazılımı çizilimi itibarıyla önemli testler. Hatta Amerika, Stres Testleri sonuçlarını açıklamadı kendi bankalarının. Yani ani bir durum ya da beklenmedik bir durumda ne kadar dayanıklı bu bankalar? Aynı şey bizimkiler için de yapılabilir. Son derece yüksek tahvil var ama; şu an Türkiye böyle bir şeyi kaldırabilecek durumda değil gerek de yok diye düşünüyorum. Ama senaryo analizleri çok önemli ki; bu senaryo analizleri dışsal şoklara bağlı olarak gelişebilir. Rusya - Ukrayna olayı önemli bir konudur. Türkiye'nin demografik yapısı ile ilgili gelişmeler bir başka önemli durumdur ve aynı zamanda simülasyon çalışmalarının da yapılması gerekir. Bunları da Merkez Bankası kendi içinde yapıyor.
Belki şeffaflık ve kamuoyunu bilgilendirme çerçevesinde ve sözlü yönlendirme çerçevesinde bu testlerin, analizlerin sonuçlarına ortalama bir yatırımcı ya da ortalama iktisat bilgisine sahip bireylerin de şirketlerin de anlayacağı bir şekilde ulaşılabilmesi gerekiyor. Merkez Bankası ile yatırımcı arasındaki iletişimin sağlanması gerekiyor. Çünkü insanlar, siz bir şey yapıyorsanız niçin yaptığınızı bilmek zorunda. "Siz bilmezsiniz" ya da "Sizin bilmediğiniz bir takım şeyler vardır" demek çözüm değildir.
*Bu yazı 22 Haziran 2023 tarihinde Habertürk TV'de ekrana gelen Afşin Yurdakul ile HT 360 Gece programındaki konuşmalarımdan özetlenerek yazılmıştır.* |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK - 08/09/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK 8/9/2023 |
EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR - 28/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR 28/8/2023 |
MEMUR VE EMEKLİ MAAŞLARI NE OLACAK - 26/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - Memur ve Emekli Maaşları Ne Olacak 26/8/2023 |
TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE DURUYOR - 21/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE DURUYOR 21/8/2023 |
EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ - 10/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ 10/8/2023 |
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 - 08/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 8/8/2023 |
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 - 01/08/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 1/8/2023 |
FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023 |
VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR - 10/07/2023 |
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR 10/07/2023 |
Devamı |