Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
PASTAYLA ZEHİRLENEN BAŞBAKAN ECEVİT
10/08/2023
ZEHİRLEYEN PASTA Tarih 4 Mayıs 2002 Cumartesi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin iki günlük genel kurulunun (1) ilk gün verilen kokteyline katılan Başbakan Mustafa Bülent Ecevit, ikram edilen döner pilavı yiyordu. Ayrıca otelde o esnada pasta kesilmemesine rağmen tatlıyı seven Ecevit'e birileri tarafından pasta ikram ediliyordu. İşte iddialara göre bu pasta zehirli bir pastaydı.* Ecevit buradan çıktıktan sonra madencileri Başbakanlık'ta ağırlıyor, onların sorunlarını dinliyordu. Öğleden sonra üç buçuk dört gibi ön kapıdan çıkması beklenirken, eşi Rahşan Ecevit Başbakanlık'a geldi. Daha sonra arka kapıdan Rahşan Hanım'ın Demokratik Sol Parti'de kullandığı yeşil renk 34 RBE 99 plakalı BMW araçla başbakanlıktan ayrılıyor ve birlikte Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne gittiler. Teknik olanakları daha fazla olan GATA Hastanesi'ne gitmemişlerdi. Çünkü Rahşan Ecevit askerlere güvenmiyordu. Başkent Hastanesi ise Beşveler'deki DSP Genel Merkezi ile aynı cadde üzerinde, yaklaşık üç yüz metre mesafedeydi. ASKERLER GAZETECİLER ÜZERİNDEN MESAJ VERİYOR Askerlere karşı güvensizlik, 2001 yılına dayanmaktaydı. 31 Ekim 2001 tarihli Radikal Gazetesi'nde Murat Yetkin imzalı habere göre Eylül 2001'de Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Bodrum'da buluşan paşaların Özkan'a "Ecevit gitsin ve başbakan sen ol" dediği manşetten verilmişti. Özkan bu teklifi "Ecevit'le geldim, Ecevit'le giderim" diye reddetmiş. Fakat Ecevit'e paşaların kendisine yaptığı bu öneriyi söylememiş. 29 Ekim 2001 tarihinde Çankaya'da verilen Cumhurbaşkanlığı resepsiyonunda Murat Yetkin'e bu konu dört yıldızlı generallerce anlatılmış ve Yetkin de olayın tarafları olan Özkan ve Ecevit ile görüştükten sonra bu haberi gazetede patlatmış (2) Özkan'la Bodrum'da görüşen generallerden birinin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş olduğunu Ecevit daha sonra açıkladı. (3)
Ecevit'e burada iki kez tedavi uygulandı. Hastaneye ilk gittiğinde Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un "Başbakan yoğun bakımda" diye basına beyanat vermesi üzerine az sonra özel doktoru Prof. Dr. Turgut Zileli hastanenin önündeki merdivenlerde basının karşısına geçiyor ve Ecevit'in yoğun bakımda olmadığını, odasında tedavisinin sürdüğünü belirtiyordu. Ertesi gün Ecevit öğleden sonra taburcu oldu. Çıkışta basın karşısına geçen ve açıklama yapan Ecevit, Başkent Hastanesi'ne ve Başhekim Prof. Dr. Mehmet Haberal'a teşekkür etmişti. Ecevit, başbakandı. Başbakanın hastanede olması ülkenin ekonomisi ve siyasi hayatı için sorundu. Zaten Kasım 2000 Bankacılık Krizi ve Şubat 2001 Anayasa Krizi** nedeniyle ekonomi zordaydı. 70'li yıllarda olduğu gibi TÜSİAD ve bazı ekonomik teşekküller gazetelere ilan vererek Ecevit'e ve hükümete çatıyorlardı. Bu nedenle sağlığına kavuşması için tedavisinin daha uzun sürmesi gerekirken hastaneden erken çıkan Ecevit, korumalarının arasında merdivenlerden adeta düşercesine apar topar iniyordu. Ancak Ecevit bir hafta kadar sonra, ikinci kez bu hastaneye kaldırılacak ve doğum gününü dahi hastanedeki odasında kutlamak zorunda kalacaktı.
Ecevit'in bilinen rahatsızlıkları ta 70'li yılların ortasına kadar uzanan; ülser, göz seğirmesi, bağırsak enfeksiyonları gibi yaş ve strese bağlı rahatszılıklardı. Bunun yanında başbakana parkinson teşhisi de konulmuştu. Parkinson beyinde gerçekleşen bir rahatsızlık olup elde titremeye ve yürüyüşte bozukluğa neden oluyordu. Ama Ecevit'in evde düşüp kaburga kemiklerini kırmasına neden olan esas rahatsızlığı 'iskelet florozisi'dir. Bu hastalık o zaman bilinmiyordu.*** Muhtemelen siz de ilk kez okuyorsunuz. İçinde florür minerali bulunan çay ve suyu fazla tüketmek sonucu ortaya çıkan bir kemik hastalığıdır bu. Ecevit, lise yıllarından beri çay tiryakisiydi. Günde hiç olmazsa 20 – 30 bardak çay içiyordu; bazı günler çay miktarı 50 bardağa kadar çıkıyordu!
Ecevit'in rahatsızlığı uzun sürmüş ve 10 Temmuz 2002'ye kadar devam etmiştir. Bu süre zarfında olan bazı olaylar şunlardır: Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün Ecevit'e işgöremez raporu verilmesi ve başbakanlığa vasi tayin edilmesi için mahkemeye başvurmuş fakat başvurusu reddedilmiştir. Aynı talep Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek tarafından da dile getirilmiştir. "Yürüyebilen bir başbakana ihtiyacımız var. Ecevit'le bu işler yürümez"demiştir. Bu olaylar 4 – 5 Temmuz 2002'de olmuştur. 4 Temmuz 2002 tarihini yakından ele alalım. Örneğin 4 Temmuz 2002 Çırağan mutabakatı diye bir şey var mıdır? Varsa içeriği nedir? 4 Temmuz 2002 tarihinde Bahçeli'yi kim aramış ve ona ne demiştir? 4 Temmuz 2002'de Doğan Medya'nın Frankfurt tesislerinin açılışındaki toplantıda hangi siyasi lider ne demiştir, neler konuşulmuş ve planlanmıştır orada? BAHÇELİ ÜÇ GÜNDE KARAR DEĞİŞTİRDİ 1 Temmuz 2002'deki liderler zirvesindeki toplantıda koalisyona devam kararı alınmıştı. (4) 4 Temmuz'da ekonomi ve maliyeden sorumlu bakanlar Kemal Derviş, Tunca Toskay, Sümer Oral'ın da katıldığı genişletilmiş bir liderler zirvesi yapıldığı ve Ecevit'in bir erken seçimin koalisyonu oluşturan tüm partiler için intihar olacağını söylemesine rağmen ve seçimlerin zamanında yani 2004 Nisan'ında yapılması kararlaştırılmasına rağmen sadece üç gün sonra 7 Temmuz 2002'de Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 11. Kocayayla Türkmen Kurultayı'nda basına açıklama yaparak erken seçim istedi. Bu açıklama hem bazı gerçekleri ortaya koyuyor hem de büyük çelişkiler barındırıyordu. Bahçeli açıklamasında Ecevit'siz ve MHP'siz bir hükümet istendiğini söylüyor, buna karşı olduğunu belirtiyor ancak cümlesini akıl almaz şekilde aşağıdaki şekilde bağlıyordu. MHP'nin internet sitesinden olduğu gibi aldığım açıklamanın ilgili kısmı şu şekilde: "Şimdi diyorum ki madem Türkiye'de bir siyasi belirsizlik var, her türlü ekonomik programın başarıyla uygulanmasını engelleyen faktör bu olarak görülüyor. Gelin siyasi belirsizlikten neyi kastediyorsanız, ki kastettiğiniz 57. Cumhuriyet Hükümetinin bozulmasıdır, o zaman bu amaçlarınızı Millet iradesine dayalı olarak yapmaya cesaret ediniz. 1 Eylül'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni toplantıya çağıralım, 3 Eylül'de erken seçim kararı alalım, geçmiş dönemde olduğu gibi 60 günlük bir seçim takvimi içerisinde seçimleri yapalım ve seçim tarihini 3 Kasım olarak belirleyelim. Böyle bir durum 57. Cumhuriyet Hükümeti ile bir erken seçim yapılması demektir. Böyle bir durum, Sayın Başbakan'ımızın başkanlığındaki bir hükümetle Türkiye'nin sağlıklı bir seçime girmesi demektir. Böyle bir durum 3 Kasımda seçim sonuçları bir millet iradesini ortaya koyacaktır. Millet iradesiyle şekillenecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni bir siyasi iktidar ortaya koyabilir." (5)
Hükümeti Meclis'teki muhalefet partileri de devirmek istiyordu. Seçime doğru gidilirken bile Saadet Partisi, 19 Temmuz'da hükümetin düşürülmesi için Meclis'e gensoru vermiştir. Ecevit'i Amerika da devirmek istiyordu. Çünkü Ecevit, Amerika'nın Irak'ı işgaline karşı çıkmış hatta Irak lideri Saddam Hüseyin ile sıcak ilişkiler geliştirmişti. (6) Ecevit'in rahatsızlığına yönelik iddialar, Ergenekon soruşturmasına da konu olmuştu. (7) Başbakanın koruması ve eski milletvekili Recai Birgün, ÜLKE TV'deki röportajının ardından Ergenekon mahkemesinde ifade vermişti. Birgün, Youtube'da da çeşitli açıklamalarda bulunmuştur. (8) Recai Birgün'ü ben İstanbul'da öğrenci iken abisi Şinasi Birgün aracılığıyla tanıdım. Recai Bey bana Ecevit'in kravatlarından birini hediye olarak verdi. Meğer Ecevit tüm kravatlarını Recai Birgün'e bırakmış. Onu oğlu, çocuklarını da torunları gibi severmiş. (9) Bülent Ecevit Or-An'daki ilk evini de Recai Birgün'e miras olarak bırakmıştı. Bu ev daha sonra CHP tarafından satın alınarak (10) Rahşan Bülent Ecevit Vakfı'na tahsis edildi. (11)
DEVLET BAHÇELİ'NİN SAKLADIĞI SIR İlginç ve dikkat çekici olan açıklama yine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den gelmişti. Bahçeli, 2018 seçimlerine kısa bir süre kala SHOW TV – HABERTÜRK ortak yayını olan programa çıktı. Burada canlı yayında Bahçeli, "Böyle bir durum karşısında acaba koalisyon nasıl bozulur. Şimdi bu konularla ilgili önemli gelişmeleri iki kişinin çok iyi anlatması lazım. Birisi Kemal Derviş, birisi Hüsamettin Özkan. Olayları bütün çıplaklığıyla yaşadıkları için." dedi. "Siz anlatın" ifadesi üzerine Bahçeli, "Onlar daha iyi anlatırlar. Çünkü işin içindeler." karşılığını verdi. (14) 57. HÜKÜMET NASIL KURULMUŞTU? Değerli dostlar, 90'lı yıllarda siyaset – medya – asker işbirliği ile devlet işleri yoldan çıkmıştı. Bir yandan irtica bir yandan terör azmış öte yandan da yolsuzluklar almış başını gitmişti. 1991 seçimleriyle Meclis'e giren Ecevit'in DSP'si 1995 seçimlerinde oylarını artırmış CHP'yi geçerek solun birinci partisi olmuştu. Mesut Yılmaz'ın başında olduğu koalisyon şeklindeki 55. Hükümet'in düşmesinin ardından ülkeyi seçime götürmek üzere güvenilir lider Ecevit liderliğinde Ocak 1999'ta 56. Hükümet kuruldu. Bu azınlık hükümeti zamanında PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi. 18 Nisan 1999'da yerel seçimlerle birlikte yapılan seçimlerden DSP birinci parti olarak çıktı ve 57. Hükümet DSP-MHP-ANAP koalisyonu şeklinde kuruldu.
Bu hükümet önce deprem, ardından ekonomik krizleri kucağında buldu. 19 Şubat 2001'de Milli Güvenlik Kurulu başlarken DGM savcısı Talat Şalk üzerinden Cumhurbaşkanı Necdet Sezer ile Ecevit arasında tartışma oluyor, Sezer'in Ecevit'in önüne attığı anayasayı Hüsamettin Özkan cumhurbaşkanına "nankör kedi" diyerek geri fırlatıyor. Sezer'in üslubuna ve davranışa sinirlenen Ecevit bunun üzerine toplantıyı terk ediyor ve sinirli bir şekilde basına açıklama yapıyordu. Sadece iki gün sonra dalgalı kur sistemine geçiliyor ve döviz kuru TL karşısında yükseliyordu. Dövizle borçlananlar ciddi zarara uğruyor, eylemler oluyordu. İşte bu aşamada Ecevit, Özgür İnsan dergisini çıkarırken tanıdığı Kemal Derviş'i Amerika'dan çağırıyordu. Derviş, 1978'de Ecevit hükümetine Dünya Bankası'nın raporunu kabul ettirememişti.(15) Bu rapordaki istekleri Süleyman Demirel 24 Ocak 1980'de karar altına alacaktı. Uygulanması ise 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Turgut Özal'ın Bülent Ulusu hükümetindeki bakanlık döneminde ve ANAP'ın seçim zaferinden sonra başbakanlığında gerçekleşecekti. Fakat 78'de Ecevit'e emperyal istekleri kabul ettiremeyen Derviş, 2001'de Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı olarak Türkiye'ye gelen Kemal Derviş bu sefer "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı"nı kabul ettirecekti. Bu programla birlikte hükümet kemer kısmış, özelleştirme kararları almış ve ayrıca bazı KİT'ler ile kamu kurumları kapatılmıştı. Bu durum çalışan kesimlerde bazı eylemlere neden olmuştu. Bunlardan biri de aslında tiyatrocu olan ancak Çin'den yapay çiçek, ışıldak, radyo gibi ürünler getirip satan Ahmet Çakmak'tı. Çakmak, başbakanlık önündeki merdivenlerde yazar kasa fırlatmıştı. Bu eylem büyük ses getirmişti. Hükümeti de manen ciddi ölçüde yıpratmıştı. Ahmet Çakmak'ı yıllarca AKP'li üst düzey isimlerin ve bakanların ziyaret etmesi ise eylemin planlı ve organize olduğunu herhalde ortaya koymaktadır! DSP'NİN PARÇALANMASI Kemal Derviş, hükümetteyken bir süre sonra MHP'liler ile anlaşamaz oldu. Derviş Mayıs'ta erken seçim çağrıları yaptı. (16) "DSP'ye katıl" tekliflerini reddeden Derviş kabinedeki görevinden istifa etti ve yerine Masum Türker bakan olarak atandı. Rahşan Ecevit'le Hüsamettin Özkan'ın arası açıktı. (17) Ecevit'in rahatsızlığı tekrarlanınca Başkent Hastanesi'ni tavsiye eden Özkan'la arasına iyice mesafe koyan Rahşan Hanım'ın da isteği ile aslında koalisyonu ayakta tutan gerçek isim olan Hüsamettin Özkan Bülent Ecevit'le görüştü. Abisi Necdet Özkan'ın 1990'da Bayrampaşa Belediye Başkanı seçildiği günden beri Ecevit'le beraber olan hatta Ecevit'in şahsi banka hesaplarını bile kendisi tutan Hüsamettin Bey bir çanta ile bu özel evrakları Bülent Bey'e teslim etti. Bülent Ecevit'ten "siyasette duygusallığa yer olmadığını öğrendim" diyerek bakanlıktan ve DSP'den istifa etti. Onunla beraber birkaç gün içinde 64 milletvekilinin istifa etmesiyle DSP karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş oldu.
SİYASİ İNTİHAR: 3 KASIM 2002 SEÇİMLERİ Koalisyondan uzaklaştırılacağını düşünen Bahçeli'nin 3 Kasım'da erken seçim yapalım çağrısıyla birlikte erken seçime gidildi. Erken seçimde koalisyondaki tüm partiler yani DSP, MHP ve ANAP ayrıca ana muhalefet partisi DYP ile muhalefet partilerinden Saadet Partisi baraj altı kaldı. DSP tam bir hezimete uğradı %1.22'de kaldı. Ecevit ilk seçim değerlendirmesinde "Doğrusu bir oy kaybı bekliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum" dedi. İsmail Cem'in YTP'si ise DSP'den bile az oy aldı. Meclis'e Erdoğan'ın genel başkanı olduğu AKP ile Deniz Baykal'ın liderliğindeki CHP girebildi. Ecevit hükümetinin aldığı ekonomik tedbirler koalisyona kesilmişti. Aslında 2002'de Türkiye ekonomisi düzelme eğilimine girmişti. Fakat alınan tedbirlerin kaymağını yemek AKP iktidarına nasip oldu. Ecevit'e pasta verenler ortaya çıkarılmadı. Hükümete sivil darbe yapan askerler ve siviller hakkında hiçbir soruşturma açılmadı. Ecevit çok sonraları Kemal Derviş için "en büyük pişmanlığım" ve "şeytani hesaplar içindeydi" dedi. İsmail Cem, büyük umutlarla kurduğu partisinin aldığı sonuç ve Derviş'in kendisine attığı kazık sonucu sinirinden akciğer kanseri oldu. Kemal Derviş parkinson oldu. Hüsamettin Özkan iddialara göre kaşıntılı bir deri hastalığına yakalandı. İsmail Cem, 24 Ocak 2007'de Kemal Derviş ise 8 Mayıs 2023 tarihinde hayatını kaybetti. Pek çok sır da onların ölümüyle birlikte toprağa gitti. ECEVİT'E YAPILAN KILIÇDAROĞLU'NA DA YAPILMAK İSTENİYOR Aslında Ecevit hiçbir zaman koltuğa yapışan biri değildi. Daha önce gerek başbakanken gerekse de DSP lideri iken görevinden kendi isteğiyle ayrılmış biriydi. Ecevit, ülkeyi ve partiyi zor duruma sokmadan bir değişim planlıyordu. (18) Bu durum bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaşadığı duruma benzetilebilir. Devlet Bahçeli ise MHP Genel Başkanlığı'na devam ediyor. (19) 57. Hükümet'in nasıl devrildiğine ve gelen telefona dair hala suskunluğunu koruyor. YILDIZLA BELİRTİLEN KONULAR: * DSP Eski Genel Başkanı Dr. Masum Türker de Ergenekon Mahkemeleri'nde ifade vermişti. O gün ben de Silivri'ye duruşma salonuna mahkemeyi izlemeye gitmiştim. Masum Türker orada TOBB'da Ecevit'e bir pasta verildiğini ve bu pasta nedeniyle rahatsızlandığı anlattı. Partide de defalarca bu pastadan zehirli pasta olarak bahsetmişti. https://www.sondakika.com/haber/haber-ergenekon-davasi-nda-dsp-genel-baskani-masum-3782803/ Ayrıca Ecevit pasta yemeyi her zaman severmiş. Balçiçek Pamir de bir yazısında bunu örnekliyor. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/05/07/cpsabah/yaz1067-20-122-20050417-102.html Ecevit, ölmeden önce son olarak da dondurma yemiştir. Allah rahmet eylesin. https://haberguncel.blogspot.com/2018/11/bulent-ecevit-ve-siyaset.html ** Anayasa Krizi iddialara göre DGM Savcısı Talat Şalk'la ilgili bir tartışma nedeniyle başlamıştı. Talat Şalk'la ilgili aşağıdaki bağlantılara bakınız: https://www.yenisafak.com/gundem/ecevit-talat-salk-yetkilerini-asti-601207 http://arsiv.ntv.com.tr/news/60580.asp https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/fikret-bila/salkin-cikisini-cok-yadirgadim-5283121 https://m.bianet.org/bianet/print/602-beyaz-enerjide-savci-krizi
http://arsiv.ntv.com.tr/news/162547.asp https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/liderler-bankacilik-yasasinda-zor-uzlasti-5228436 https://www.yenisafak.com/arsiv/2006/nisan/19/g03.html https://www.ab.gov.tr/p.php?e=25100 http://arsiv.ntv.com.tr/news/193870.asp https://www.dunyabulteni.net/arsiv/aponun-idaminda-mit-parmagi-h2363.html http://fehmikoru.com/hani-carpitma-olur-da-bu-kadari-cok-fazla/ https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2006/04/18/allah_allah1 https://www.internethaber.com/yetkin-ecevit-darbesini-anlatti-149128h.htm https://www.milliyet.com.tr/siyaset/donus-sinyali-verdi-153830 https://www.hurriyet.com.tr/gundem/cinnah-fisiltilari-83173 Son Bir Not: Bu yazıyı yazmamda 10 Ağustos ( bugün ) cenazesi kalkacak olan DSP İzmir eski Milletvekili Mehmet Çümen'in vefat haberini almam etkili olmuştur. Kendisini tanımazdım fakat internette şu haberi okuyunca bugün bu yazıyı yazmak istedim. https://www.mynet.com/ayrilislarini-anlayamadik-110100031086
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024 |
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024 |
EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ - 28/10/2024 |
Ahmet Eren Özen - EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ 28/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - 11/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - Ahmet Eren Özen 11/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - 07/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - Ahmet Eren Özen 7/10/2024 |
TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/09/2024 |
Ahmet Eren Özen - TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/9/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - 08/08/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - Ahmet Eren Özen - 8/8/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT - 07/08/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - 02/08/2024 |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - Ahmet Eren Özen 2/8/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - 30/07/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - Ahmet Eren Özen - 30/7/2024 |
Devamı |