• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dgdernek
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905448823723
  • https://www.instagram.com/dgdernek
  • https://www.youtube.com/@dostlukgrubu
Derneğimizin Etkinlik Takvimi

Radyo D Dinle

Halk TV Kültür Sanat

 
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen
coskunkucukozmen@gmail.com
TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE DURUYOR
21/08/2023

Birazcık bilinenin dışına çıkarak yüksek çözünürlüklü bir fotoğraftan içeri doğru girerek başlamak istiyorum öncelikle. Belli aralıklarla hükümetin "finans dünyasını toplayalım, iş dünyasını toplayalım sorunlarını dinleyelim" tarzındaki toplantılar yaptıklarını biliyoruz. AKP öncesindeki hükümetler de bankaların genel müdürlerini toplayarak onları dinlerlerdi.

Peki bu sorunlar nereden geliyor? İş dünyasının kendisi mi üretiyor bu sorunları yoksa bu sorunlar, yönetim ya da sistemden kaynaklanan birtakım problemler artık sorun üretir hale mi geldi? Bir şeyi çözerken başka bir şey mi bozuyoruz mesela? O kadar çok düzenleme yapıldı ki hangi birini söyleyeyim. Bu cümle beni bundan tam 20 yıl öncesine götürdü. BDDK'da görev yaptığım yıllarda bir düzenleme ile ilgili bankacılarla görüşüyorduk. "Bir akşam hani bir yerde oturup bir çay kahve içelim biraz daha gayrı resmi konuşalım" dediğimizde bankacılardan bir tanesi bana o zaman ne dedi biliyor musunuz? "O kadar çok raporlama istiyorsunuz ki; bizi o kadar çok düzenlemeye tabi tutmuş durumdasınız ki size raporlama yapmaktan doğru dürüst iş yapamıyoruz" dedi. "Aman Tanrım" dedim. Bu korkunç bir şikayetti. BDDK'ya tekrar döndüğümde bu konuda bir araştırma yaptığımda çok ilginç bir Amerika yasası ile karşılaştım: Düzenleme Yükünü Hafifletme Yasası! "Allah Allah" dedim "bu neymiş?" diye incelemeye başladım. Amerika da bir ara böyle düzenlemeye boğmuş sistemi daha sonra bankacılar işin içinden çıkamayınca bir hafifletme yapalım demişler. Ve arkasından yapılan bir çalışma sonucunda gereksiz zaman alan ve maliyet getiren şeyleri ayıkladığınız zaman ortaya daha net bir tablo çıkmış.

İş dünyası, bankacılar ve devletin denetim otoritelerinin de şikayetleri olacak. Ama burada önemli kelimeleri kaçırmayalım diyorum. Mesela "Kurala dayalı bir şey bekliyoruz" dedi Moody's. "Artık yeter başınıza buyruk hareket etmeyi bırakın. Şu uluslararası normlara uygun bir şekilde hareket edin" dedi. Bunun örtülü kelimesi de öngörülebilir olmak. En azından mesela Amerikan Merkez Bankası Başkanı faiz kararını açıkladığı zaman; piyasalar için ters bilgi olmuyor, sürprizler olmuyor. Beklenen şeyler oluyor. Bizde ise loto-toto gibi oluyor.
Hükümetin şu anki adımlarına baktığınız zaman küçük ama emin adımlarla gitmek istiyor. Birazcık göreyim diyor. İşte o göreceli şeyler de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz'ın yaptığı görüşmelerden aldığı bilgiler oluyor. Oradan bilgiyi alacak; tıpkı bir navigasyon gibi. Yeni rota belirleyecek. Çünkü bu toplantıyı geçen hafta değil de önümüzdeki hafta yapsalar bu sefer bir başka sorunla karşılaşacağız.

Size çok küçücük umut verebilecek iki tane konuya da değinmek istiyorum bir tanesi şu; İzmir'de gerçekten mükemmel Organize Sanayi Bölgeleri var mükemmel serbest bölgeler var işte Esbaş var İzbaş var. Yatırımcı çekme açısından olsun efendim kurumsallaşma açısından olsun kurumsal sürdürülebilirlik açısından olsun yani sektör, şirketler uluslararası ilişkilerin uluslararası aşmanın farkındalar. Yeter ki siyasi otorite hakikaten öngörülebilir ve kurala dayalı bir sistemi tesis etmeye kalksın sanayici zaten hazır. Bunu bizzat kendim İzbaş'ı ziyaretimde gördüm. Hatta Yapay Zeka üzerine bir sunum yaptım katılımcılar arasında konuya vakıf bireysel anlamda çalışmış, kurumunu böyle sisteme geçirmeye istekli birçok insan vardı. Yazık günah yani bu insanlar hepsi bir çaba gösteriyor bir şey yapıyor. Uluslararası arenada çıktıkları zaman inanın rakip tanımayacaklar.

Oradaki firmaların; yatırım, kredi ve öngörülebilir bir sistem ve uluslararası yapmış oldukları ticaret noktasında bir takım engellere sıkıntılara takılıyorlar ve bunların ancak siyasi iradeyle çözümlenmesi gerekiyor. Siyasi iradeyle oturup daha yakından teati edilmeli. Sorunlar dinlenilmeli ama çözüm de belirlenmeli. Siyasi irade sorunları dinleyip, not alıp gitmemeli. Bunlar rafa kalkmasın. Sürdürülebilir olmak çok önemli. Kurumsal Sürdürülebilirlik Zirvesi bu sene içerisinde Aralıkta İstanbul'da yapacağız. Ve neticede bunun ne kadar önemli bir şey olduğunu fark ediliyor olması gerekiyor. Linkedin hesabından paylaşıyorum ben sıklıkla. Yani arkadaşlar buyurun gelin diliyorum.

Doç. Dr. Derya Hekim, Bursa'da yaşıyor. Yeşil dönüşüm diyor, yeşille anılan bir şehirden. Bahsettiği olay mükemmel bir olay. Türkiye'nin önünde fırsatlar var işte doğa ortada yapılanlar ortada birazcık da bizi herkesin okuduğunu görüp şu kurala dayalı noktaya bir dönersek; inanın CDS primi de düşecek, bunlar üzerindeki baskı da hafifleyecek. Borsa da iyileşecek, fiyatlar düzene girecek, kiracılarla ev sahipleri artık kavga etmeyecek her sabah gittiğimizde manavda farklı fiyatlar görmeyeceğiz. Bunların hepsinin temelinde sağlam bir siyasi irade gerekiyor.

Rezervler konusuna çok kısa değinmek istiyorum. Net rezerlere bakmak gerekiyor brüt rezerler tamam da net tezerlerde hala ciddi miktarda eksi durumdayız ve bunun çözümü kısa vadede çok kolay değil. Yani insanlar getirip para verip "Al sana bu para senin olsun rezervine koy artıya geç" demiyorlar. Bu iş birazcık ciddi problem yaratabilme potansiyeline hala sahip ki KKM'nin devam etmesine izin veriliyor demiştim konuk olduğum Habertürk kanalında 11 Ağustos tarihinde. KKM ilk başlarda işe yarar gibi görünse de ve dövizi aşağı doğru çekse de şu an kamunun üstünde korkunç bir yük olarak görülüyor ve şimdi biz bu yarattığımız çözümü soruna dönüşmesini gözlemledik ve sorun her geçen büyüyor. 49 milyar lira artmış ki korkunç rakamlar bunlar.

E biz bu sorunu nasıl çözeriz? TL'yi cazip hale getirmenin yegane yolu siyasi anlamda güven vermek. Bunun da ne olduğunu söyleyeyim para politikası bugün Merkez Bankası tarafından bağımsız olarak ama sorumluluk çerçevesinde uygulanan bir politika mıdır? Yoksa siyasi nüfuz var mıdır? Moodys'in söylediği de bu diğer reyting kuruluşlarının söylediği de bu. Çünkü Merkez Bankası'nın olsun Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın olsun hareket alanı ne kadar geniş ne kadar serbestler? Elleri ne kadar açık buna bakmak gerekiyor. Şimdi bu noktada kurumsal karar alamıyorlar. Çözüm bulmuştuk kurlara ama şimdi bu da sorun oldu diyorlar.

Türkiye kaynayan bir kazan. Yani burada bir günde olan olay sıradan bir Avrupa ülkesinde bir günde olmuyordur herhalde. Biz o kadar çok olayla iç içe yaşıyoruz ki iki gün takip etmeyin gündemden kopuyorsunuz.


Enflasyon yıl sonu tahmininin inşallah daha düşüğü gerçekleşir diye temennide bulunarak enflasyon konusuna girmek istiyorum. Eylül'de okullar açılacak. Servis ücretleri, okul ücretleri, kitap ücretleri vesaire inanılmaz yüksek rakamlar. Bir de işin içerisine çok ciddi ve sıkıntılı bir kış yaşayacak olursak enerji talebinin artışı da dahil olacak. Ulaşımı biliyorsunuz; akaryakıt fiyatları bir yandan işte dolmuşa otobüse metroya ister istemez zam geliyor. Vatandaşın en önemli gıdası ekmeğe gelen zamları da görüyoruz. Dolayısıyla enflasyonu kontrol altına almak olsun, para politikasını itibarlı hale getirmek olsun bunların hepsi tutarlı bir programla olacak.

İnsanlar KKM'ye yatırıyor parasını. Niye? Çünkü yani kur ne olursa olsun geç kalmayayım geri kalmayayım diye düşünüyor. Bireysel yatırımcı için iyi bir yatırım aracı aslında. Ama ciddi bir maliyeti var hükümetin üzerine ve hükümet buradaki piyasa riskini tamamen kendi üzerine almış durumda. Bu riski siz üzerinize aldıktan sonra kolay kolay kurtulamıyorsunuz. Mesela mevduat sigortası da öyledir. Bu mevduat sigortasını getirdikten sonra bankalar irrasyonel davranmaya başlayabilir diye literatürde yer alan bir kavram vardır.

Daha az ihtiyatlı davranmaya yani istismar riskine bırakmış oldular. İnsanlar bunu çıkarlarını düşünerek üzerine gidecekler. Siz bunu durdurduğunuz an daha cazip bir yer göstermezseniz 94 krizinde yaşadığımız gibi para olduğu gibi yine olmaması gereken yerlere gidecek. Çok daha büyük bir sıkıntı yaşayacağız. Yani şu an biz bir "Sırat Köprüsü"nden geçiyoruz. Ülkelerin sırat köprüsü var diyelim. Herhalde en uzun sırat köprüsü Türkiye'nin. Daha hala bir türlü geçemedik köprüden. Aşağısı ateş, biz üzerinde gidiyoruz böyle bir benzetme yapayım burada.


Kredibilite meselesi, para politikasının kredibilitesi çok önemli, insan davranışlarını yönetmek çok kolay bir şey değil. Ve Türkiye ligleri başladı. Buradan yola çıkarak bir örnek vereceğim. Takımların oyuncularının hepsi değişti hemen hemen. Her takım farklı oyuncular oynatıyor ama acaba taktik değişti mi? Şampiyon olacak takım nelere hazırlandı önceden? Şimdi Türkiye'de de siyasi aktörler sürekli değişiyor, bürokratlar değişiyor ama taktik hep aynı. Biz hala enflasyonla mücadele ediyoruz hala cari açığıyla bütçe açığıyla mücadele ediyoruz Bizim bir strateji değişikliğine gitmemiz gerekiyor. Ama bu cesareti maalesef hiçbir yönetim gösteremiyor.


Bundan 3-4 sene önce Fitch derecelendirme kuruluşu Türkiye raporunda şöyle satır arasında kalacak ama çok önemli bir cümle sarf etmişti. Demişti ki; kurumlarda kurumsal zayıflık var. Kurumlar artık mevcut siyasi yönetim çerçevesinde tek başlarına seslerini çıkaramıyorlar ve siyasi iradeyi rahatsız edecek hiçbir cümle söyleyemiyorlar. Bu şekilde kurumların itibarı gidiyor. Bu kurumlardan itibarları gittiği zaman kurumların tepesindeki insanlar yurt dışına bir toplantıya bir şeye katıldıkları zaman inanın o itibar eksikliği o toplantılara da yansıyor. Yanlarına kimse gitmiyor, konuşamıyorsunuz. Söylediğiniz lafın itibarı olmuyor. Eğri oturup doğru konuşalım biz de bu ülkenin insanıyız ve bunların hepsini gördük yaşamımızda. Sizin itibarınız, kurum olarak neler yaptığınız, bağımsızlığınız ve popülist davranışlara ne kadar müsaitlik ettiğinizle doğru orantılı.


Bugüne kadar bir çalışma varsa; benim cehaletimdir, gözümden kaçmıştır. Kime ne kadar teşvik verildi? Bunun getirisi bu ülkeye o firmaya o sektöre ne oldu? Bunun takibini yapanlar vardır muhtemelen ama yani teşvik vermek, emeklilere işte tam seçim öncesi üç tane ikramiye demek filan bunların hiçbirisi çözüm olmadığı gibi sorunu daha da büyüten şeyler. Onun için söylüyorum taktik değişmek zorundayız. Strateji değişmek zorunda. Biz planlamaya zaman ayırmıyoruz. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına atıfta bulunmuyorum. Çünkü o da kaldırıldı, kapatıldı! Bir Amerikan sözüdür: "Plan hiçbir şeydir ama planlama her şeydir." Planlama yapmak durumundayız, biz senaryoları riskleri dikkate almak zorundayız.


Önümüzde bir sırat köprüsü var ama ben şunu da söyleyeyim size dışsallıklara ve dışsal risklere çok maruzuz. Dışarıdan Allah korusun Rusya'dan Ukrayna'dan bilmem güneyden kuzeyden gelebilecek saldırılara ya da herhangi bir hastalık, pandemi, bitkisel kıtlık tahıl koridorları sorunları falan... Biz bunlara çok duyarlıyız. Bunları da çok dikkate alarak o kadar sağlam bir yapı geliştirmek zorundayız ki dışarıdan gelecek olan şeylerden etkilenmeyelim. Tutarlı, sürdürülebilir olmaya ve sanayicilerle iş insanlarını yani bu ülkenin lokomotifleri olan kişilerin kurumların sözlerini şikayetlerini dinleyip dikkatle tedbir almaya çalışmalı hükümet.
 
*Bu yazı Habertürk TV'deki 11 Ağustos tarihinde katıldığım programdaki görüşlerimden özet alınarak hazırlanmıştır.* 


102 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK - 08/09/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK 8/9/2023
EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR - 28/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİNİN GÜNDEMİNDE POWELL VE BRICS VAR 28/8/2023
MEMUR VE EMEKLİ MAAŞLARI NE OLACAK - 26/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - Memur ve Emekli Maaşları Ne Olacak 26/8/2023
EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ - 10/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - EKONOMİDE BUGÜN ASLINDA DÜNDÜ 10/8/2023
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 - 08/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 2 8/8/2023
BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 - 01/08/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - BUGÜNÜN PARA FİNANS TRAFİĞİNİ ANLAMAK - 1 1/8/2023
FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - FİNTECH NEREYE BİZ NEREYE - 17/07/2023
VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR - 10/07/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen - VERGİ ARTIŞLARI VE MAAŞ ZAMLARI NEREYE KOŞUYOR 10/07/2023
KÜRESEL DURUM BİZE NE SÖYLÜYOR? - 30/06/2023
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen -KÜRESEL DURUM BİZE NE SÖYLÜYOR? 30/6/2023
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.275634.4129
Euro36.100236.2448
Hava Durumu

İzmir nöbetçi eczaneleri