Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
SİYASETTE ÜÇÜNCÜ YOL VE MİLLİ DEMOKRASİ
22/08/2023
Bir süredir, siyasette "üçüncü yol" tartışması aldı başını gidiyor. Neymiş bu üçüncü yol diyorsun? Diyorlar ki; milliyetçilerin AKP ve CHP'den bağımsız olarak seçimlere girmesi. Peki bu milliyetçiler kim? Çünkü Türkiye'de milliyetçi dediniz mi evvela akla gelen bazı partiler var. MHP, BBP, İYİ Parti, Zafer Partisi gibi. Bu partiler, bir ittifakta bir araya gelebiler mi? Çok zor. Neden? Çünkü çıkar çatışmaları var aralarında. Birleştikleri zaman, oyları da çok artmayacak. Mesela MHP bölündü, içinden İYİ Parti çıktı. Herkes MHP bitti diyordu ama MHP yine barajı geçti, İYİ Parti'nin 2018'deki yaklaşık %10 oyuna rağmen MHP yine kendi oyunu aldı. 2023'e gelelim. Zafer Partisi İYİ Parti'nin içinden çıktı. Yaklaşık %3 oy aldı. İYİ Parti yine yaklaşık %10 almıştı. Yani milliyetçiler, birleşerek değil bölünerek çoğalmışlardı.
Milliyetçilerin biraraya gelerek oluşturacakları üçüncü seçenek ancak geçmişte örneği görülen Üçüncü Cephe olabilir. Milliyetçi Cephe Hükümetleri'nin özelliği nedir? Burada bir milliyetçi parti vardır, biri muhafazakar diğeri ortanın sağında iki parti daha vardır. Ve bu partiler sözde "milliyetçilik" adına faşizmi getirmişlerdir. Ülkenin kan gölüne dönmesinde uyguladıkları yanlış politikalar büyük etki yaratmıştır. Cephe hükümetlerinde yer aldıkça Erbakan'ın temsil ettiği muhafazakar sağ da yara almış partisi giderek küçülmüştür. Türkeş'in başkanlığındaki MHP kanın ve gözyaşının kaynağı olarak görülmüş ve o da oy kaybına uğramıştır. Seçmen daha büyük olan Adalet Partisi'ne yönelmiştir. Fakat Adalet Partisi bu arada orta sağdan aşırı sağa dönüşmüş ve ülke için problem haline gelmeye başlamıştır. Askeri müdahale AP'nin kurduğu son hükümet olan azınlık hükümeti zamanında 12 Eylül 1980'de olmuş ve tüm partiler kapatılmıştır.
1980 İhtilali'nin ardından tüm liderlerde değişim gözlenir. Soldaki Ecevit'in söylemleri daha merkeze ve vatanseverlik paydasına gelmiştir. Ecevit, hep vatanseverdi ama söylemleri sosyal demokrattı. 80 ihtilalinden sonra kendi ülkesinin koşullarına göre bir sosyal demokrasi anlayışını benimsedi ve bunu Demokratik Sol Parti ile uygulamaya koydu. Partinin adı "demokratik" idi; oysa karı koca Ecevitler parti içinde tek hakim ve istediklerini yapabilir durumdaydılar. Partinin adında "sol" vardı ama bütün Avrupa sol partilerine kıyasla daha sağda kalıyorlardı.
Ecevit, bir üçüncü yol mu açarak DYP, ANAP ve REFAH arasından sıyrılıp iktidar olmuştu? Belki bugünden bakıldığında öyle görülebilir. Belki de Akşener, İYİ Parti'nin savunumunu (ideolojisini) en başından beri belirleyemediği için bu sefer de Ecevit'in başarısını inceleyip "Üçüncü Yol"cu olmuş olabilir. Ecevit'e üçüncü yolcu demek çok zorlama bir ifade olur. Neticede kendisi solcu idi. Ama dünyada üçüncü yol denilince akla Tony Blair gelir. Eski İngiltere Başbakanı Blair, sağcıydı. Vikipedia "Üçüncü Yol" için "merkez sağ ekonomik politikaların merkez sol sosyal politikalarla sentezini savunarak sağ ve sol siyaseti uzlaştırmaya çalışan merkezciliğe benzer bir politik konumdur" ifadesini kullanıyor. Başka Üçüncü Yolcu'lar da var. Bill Clinton da öyle görülürdü.
Tekrar kendi siyasetimize dönelim. İYİ Parti, 2018 seçimlerine ideolojisiz olarak girdi. Ortaya kendi savunumunu koymadı. Yine de %10 oy aldı. AKP'den, MHP'den aldığı oyların yanı sıra merkez soldan, sosyal demokratlardan da oy almıştı. Fakat seçimlerden sonra "Ömer'in Yolu" gibi muhafazakar hatta açıkça dinci sloganları bile kullandı. Aslı varken taklidi tutmadı. Karşılık bulamayınca bundan vazgeçti. Bir kurultayında "Muhafazakar, Demokrat, Kalkınmacı" ifadesini kullandı. Hem muhafazakar hem demokrat olunamayacağını siyaset bilimciler de parti tabanı da vatandaşlar da söyledi. "Muhafazakar" ifadesi kalktı. Ayrıca İYİ Parti, muhafazakar falan da değildi. Masalarda dansöz oynatıp, rakılarla poz veren, çocukları lüks içinde yaşayan parti yöneticilerinin muhafazakarlık iddiası çok komik oluyordu. Efendim sonra da "hür ve müstakil bir parti" ifadesi çıktı. Buram buram Osmanlıca kokan bu ifade de tutmadı. Şimdi 26 Ağustos'ta Akşener bakalım bu sefer ne diyecek diye bekliyor zavallı partililer! Çünkü Genel Başkan Yardımcıları dahil kimse Genel Başkan'ın ne diyeceğini bilmiyor! Oysa, İYİ Parti 2018 seçimlerinden sonra yine Afyon'da kamp yapma kararı almıştı. Ben de katkıda bulunmak adına Sayın Akşener'e "İYİ Parti'nin Afyonkarahisar'daki Kamp Çalışmasına Bir Katkı" başlıklı e-postayla bir yazı göndermiştim. Bu yazının sonunda "Milli Demokrasi" ifadesini kullanmış ve yazımı aşağıdaki gibi noktalamıştım 19 Temmuz 2018'de. İşte o yazı:
Alparslan Türkeş; “Türkiye’nin Meseleleri” adlı kitabında; “Bizim demokrasi anlayışımız, milli demokrasidir. Kurduğumuz devletler hiç bir zaman sınıf devleti olmamıştır. Millet sadece patron veya işçiden ibaret değildir. Millet içinde patron ve işçiden başka çiftçi, köylü, memur, esnaf ve diğer zümreler de vardır. Milli demokraside milleti meydana getiren bütün zümreler yani patron, işçi, çiftçi, köylü, memur ve esnaf birlikte korunur. Zira milli demokraside hâkimiyet yalnız patron veya işçi sınıfına değil milletin tümüne aittir” demiştir.
“Milli demokrasi” ifadesi internetten yaptığım araştırmalara göre; Öğretim Üyesi Can Ozan Tuncer, Yrd. Doç.Dr. Zühtü Arslan, Doç. Dr. Hakan Reyhan, Prof. Dr. Hasret Çomak’ın makalelerinde de benzer ifadelerle yer almıştır. Nihal Atsız’a ait Ötüken dergisi yazarı Behzat Tanç’ın, Orkun Dergisi yazarı Göktürk Ömer Çakır’ın,OrtakSes/Yalova Çizgi Gazetesi yazarı Niyazi Bektaş’ın, Habererk yazarı Halil Konuşkan’ın, Kocaeli Bizimyaka Gazetesi yazarı Mustafa Kalabalık’ın, Kırşehir Çiğdem Gazetesi yazarı Sefer Aşır Erarslan’ın, Taşova Gazetesi yazarı Ömer Celep’in, ÖnceVatan Gazetesi yazarı Mehmet Esen’in yazılarında da hemen hemen aynı duygular içinde kullanılmıştır. Yine sosyal medyada; Ekşi Sözlük ve Uludağ Sözlük’te, Zekai Kıran’ın ve Milli Demokrasi Platformu (İYİ Parti logolu) paylaşımlarında da vardır. Felsefeci Orhan Hançerlioğlu, Yön Hareketi’nin lideri Doğan Avcıoğlu, Aydınlık Gazetesi yazarı Doğu Perinçek, Yazar Cemil Meriç hatta eski başbakan Ahmet Davutoğlu bile bu söylemi zaman zaman sarfetmişlerdir.
Son seçimlerle birlikte; demokratik parlamenter sistem kalkmıştır. “Eski sisteme dönüş vaadi”ne seçmen olumlu yaklaşmamıştır. Cumhurbaşkanı geniş yetkilerle ve kararnamelerle ülkeyi yönetecektir. Bunun doğru okunarak; eyleme geçilmesi gerekir. İYİ Parti, sadece ülkücülerden değil (özellikle ilk kez oy kullanan) gençlerden, az da olsa CHP içindeki ulusalcı kesimden ve muhafazakâr kesimler ile AKP’deki demokratlardan da oy almıştır. Yönünü bunları dikkate alarak, milli merkezde; “milli demokrasi” çizgisinde belirlemelidir. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024 |
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024 |
EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ - 28/10/2024 |
Ahmet Eren Özen - EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ 28/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - 11/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - Ahmet Eren Özen 11/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - 07/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - Ahmet Eren Özen 7/10/2024 |
TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/09/2024 |
Ahmet Eren Özen - TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/9/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - 08/08/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - Ahmet Eren Özen - 8/8/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT - 07/08/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - 02/08/2024 |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - Ahmet Eren Özen 2/8/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - 30/07/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - Ahmet Eren Özen - 30/7/2024 |
Devamı |