H. Zeki Sungur
hzsungur@yahoo.com
GÜLLÜK, GÜLİSTANLIK BİR TÜRKİYE (!)
01/09/2023 Nerede kalmıştık? Bir ay olmuş ne olacak bu memleketin hali konularına değinmeyeli. Konu yokluğundan değil; sıcaklar etkiliyor hayatı, tabii ki yazmayı da. Okumaya ise fırsat veriyor eğer serin bir köşe bulursan. Yok, öyle klima altında değil hani bir suyun başında; deniz olur, dere olur. Hele bir de eserse bir ağaç altında rüzgâr, kısa aralıklarla serinlersen, arada kitap elinden kayıp da dalarsan kısa uyku kaçamaklarına, bir de rüyanda görürsen her şey güllük gülistanlık bir Türkiye’de yaşadığını. Böyle bir Türkiye olur mu? Görünen o ki ancak rüyada. Asrın lideri Cumhurun başı da her ne kadar muhalefet için söylediyse de “Ölmüş atı kamçılamanın kimseye faydası olmayacağını” ifade ederken sanki Türkiye gerçeğini ortaya koymuş… Sadece bu mu, asrın lideri emekli memurun perişan halinin yeni farkına varmış: “Memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız.” Ekonomistti kendisi öyle söylemişti bir zamanlar... Hatta tarihe geçmişti şu sözü: “Faiz sebep, enflasyon neticedir.” “Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam” derken dini kuralları içeren "Nas"ı işaret etmişti ve kararı da uygulanmıştı. Sonuç mu? “Enflasyonun insanımızın hayatındaki olumsuzlukları giderecek adımları atıyoruz” derken meğer o adımlar ülkeyi ekonomik krize sürükleyecek politikalarmış. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası politika faiz oranlarını önce yüzde 8,5’tan yüzde 15’e çıkardı. Son olarak ise %25'e. Enflasyon % 58. O ekonomi bilgisi olmasaydı kim bilir daha neler görecekti Türkiye. Yoksa bu günler iyi günlerimiz mi? Ekonomi bu şekilde zehir zemberek yola devam ederken asrın lideri, muhalefeti özellikle CHP'yi de sorgulamayı ihmal etmiyor. Soruyor seçim arifesinde kendince yaşananlarla; “Acaba Kandil’deki terör baronlarına ne vaat ettiniz, onları heyecanlandıran neydi?” Bunun cevabını en iyi kendilerinin bilmeleri gerekir. Malum ‘çözüm sürecini başlatan, askerin yapacağı operasyonları mülki amirin iznine bağlayan onlar, Oslo ve Dolmabahçe mutabakatı daha unutulmadı…’ Soruyor: “Pensilvanya’daki hainlere hangi sözleri verdiniz?" Onlardan cevap beklemeden önce ‘Ne istedilerse verdik’ diyen biri olarak kendisinin ne verdiğini açıklaması gerekmez mi? “Kapısını çaldığınız her partiye bir bakanlıkla gittiniz, önünüze çıkana devleti rehin verdiniz” sözleriyle acaba diyorum o; para para diye kapısını çaldığı Körfez ülkeleri ve ekonomik bir müstemleke haline soktuğu Türkiye, bugün hangi dış güçler tarafında rehin alınmıştır? Bunun farkında mı asrın lideri ve şürekâsı? Doğru söyledikleri yok mu? Var tabi ki; “Bu pilav daha çok su kaldıracaktır.” Nereye ne zamana kadar ekonomik iflası ilan etmeden çıkar mıyız düzlüğe, ya pilavın dibi tutarsa! Güllük, gülistanlık bir Türkiye’nin önündeki engel sadece ekonomi değil ki ahlak polisimiz yok ama ahlak zabıtalarımız var. Kendilerine görev biçmiş, sosyal hayatta ‘Nas’ı” uygulamaya çalışanlar var. Minibüste darp edilen üniversite öğrencisinin suçu şort giymesiydi, bacakları görünüyordu. Parkta el ele dolaşan, banklarda ve çimenlerin üzerinde oturan gençleri ekip arabasına doldurup haklarında işlem yapanın gerekçesi ise uygunsuz oturmalarıydı. Mahkemede hâkim kadın avukatın eteğinin diz üstünden 15 santim yukarıda olduğunu tutanağa geçiyordu. Pek çok örnekleri vardı bu ahlak zabıtalarının ama sonuncusu ise evlere şenlikti. “El ele tutuşuyorlar tamam. Sarılıyorlar tamam. Bir de öpüşüyorlar. Sonrası ne edepsizlik. Aaa bir de döndüm ki öpüşüyorlar. Öpüşemezsin” İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki yolcu durağında bir kadın, öpüştüklerini iddia ettiği çifte, “Allah senin cezanı versin, nevrim döndü, adi seni. Allah senin cezanı versin. Öpüşemezler, sizi mi seyredeceğim ben. Dininize dönün” diyerek tepki göstermekle kalmıyor bir de mahkemeden kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle yayın yasağı aldırıyordu habere. Hâlbuki yayımlanmaya devam etseydi bu haber bir kişiliksizlik örneği olur muydu acaba? Ekonomi ve sosyal hayat bu haldeyken eğitim kurumlarımızın bu başıbozukluktan nasibini almaması olamazdı. Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi laikliğe saldırı dalgasının son halkasıydı kindar ve dindar nesil yetiştirmeyi hedefleyenlerin. Tekirdağ, Eskişehir ve İzmir illerinde 842 liseyi kapsayacak şekilde, gençlere manevi hizmet danışmanı olarak; ilkokul, ortaokul ve liselere imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı, kurs öğrencisi kadrolar açılıyor, tayinler yapılıyor ama hizmetin nasıl verileceği konusunda bir açıklama yapılmıyordu. ÇEDES Projesi’ne karşı kurulan Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP) ise konu üzerinde vatandaşı bilgilendirmek üzere toplantılar yaparken platform bileşenleri kafaları karıştıracak ‘Eşit Yurttaşlık Hakkını’ da gündeme getiriyor ve kendi kalelerine gol attıklarının farkına varamıyorlardı! Üniversite'de ise güllük, gülistanlık bir ülke olamayacağımıza damga vuran bir başka karmaşa ortaya çıkıyordu tesadüfen. 4 senelik üniversite için baraj puanı geçen sene 180 iken bir kişinin Boğaziçi Üniversitesi Fizik bölümüne 166 puanla girmesi ortaya çıkmıştı. Fırsat eşitliğini genişletmek ve yükseköğretime adil erişimi artırma hedefiyle 2023 YKS yerleştirme döneminde, 34 yaş üstü kadın adaylar için devlet üniversitelerinde ön lisans düzeyinde 8 bin, lisans düzeyinde ise 13 bin olmak üzere toplamda 21 bine yakın ek kontenjan ayrılmıştı… Yaklaşık 79 bin kişi tercih yapmış ve bu adaylardan 17 bin 665’i bir yükseköğretim programına yerleştirilmişti. 34 yaş üstü kadınların geçmişte gerek toplumsal gerek siyasal alanın güçlükleriyle yükseköğretime erişememiş olmalarının probleminin çözüldüğünü söylüyordu iktidar çevreleri. O zaman şu soruyu sormak gerekir bu toplumsal ve siyasal alanın güçlüklerinden faydalanamayanlar kimler, bu haktan kimler faydalandı? Sakın senin başörtülü bacıların olmasın! Eğitimde çözülmesi gereken onca problem varken Bakan Tekin “okullarda öğretmenlerin beyaz önlük giyerek mesleki temsil ve öğrencilere rol model olmaları görevini yerine getirecekleri” açıklamasını yapıyordu. Kamuda başörtüsünü serbest bırakarak türbanı siyasal simge haline getiren AKP iktidarı bununla yetinmemiş saç ve sakal yanında kılık ve kıyafette de dini çağrışımlara yol açacak düzenlemeler yapmıştı. Artık okullarda bırakın gömlek kravatı; yırtık pantolonlu, saçı sakalı biri birine karışmış öğretmenleri, sokaktaki herhangi birinden ayırmak oldukça zorken rol modellik bunun neresindedir? Bakan önlük düzenlemesiyle kadın öğretmenlerin vücut hatlarını kapatmayı düşününceye kadar önce o öğretmene yakışır kılık, kıyafet, saç, sakal düzenlemesini hayata geçirsin ki rol model önce şekli disipliniyle öne çıksın… Yoksa önlüğün ardından gelecek olan peçe serbestisi midir? Rüyada da olsa “Güllük, Gülistanlık Bir Türkiye” hayaliyle kalın. |
|
|
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
| SİYASETTE TEKKE VE ZAVİYEDEN, TARİKAT VE CEMAATE GİDEN YOL - 17/07/2023 |
| H. Zeki Sungur - SİYASETTE TEKKE VE ZAVİYEDEN, TARİKAT VE CEMAATE GİDEN YOL 17/7/2023 |
| TÜİK (TÜKETİCİ İNFAZ KURUMU) - 10/07/2023 |
| H. Zeki Sungur - TÜİK (TÜKETİCİ İNFAZ KURUMU) 10/7/2023 |
| NİHAYET CHP'DEN AKILLI VE MANTIKLI BİR AÇIKLAMA - 26/06/2023 |
| H. Zeki Sungur - NİHAYET CHP'DEN AKILLI VE MANTIKLI BİR AÇIKLAMA 26/6/2023 |
| TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI DEĞİL TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI - 20/06/2023 |
| H. Zeki Sungur - TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI DEĞİL TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI 20/6/2023 |
| YABAN - 13/06/2023 |
| H. Zeki Sungur - Yaban 13/6/2023 |
| SEÇİMİN ARDINDAN - 05/06/2023 |
| H. Zeki Sungur - Seçimin Ardından 5/6/2023 |
| TÜRKİYE KAYBETTİ, ÇUVALDIZ VE İĞNE - 29/05/2023 |
| H. Zeki Sungur - TÜRKİYE KAYBETTİ, ÇUVALDIZ VE İĞNE 29/5/2023 |
| İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN - 22/05/2023 |
| H. Zeki Sungur - İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN 22/5/2023 |
|
|
| Ahmet Eren Özen | |
| BAŞKA TÜRKİYE YOK! | |
|
|
| Ayhan Bahattin Tuğsuz | |
| BÂİS-İ ŞEKVA BİZE HÜZN-İ UMUMİDİR KEMÂAAL! | |
|
|
| Bülent Selçuk | |
| ARAP SAÇINA DÖNEN SIĞINMACI POLİTİKASI | |
|
|
| Göksenin Çakmak | |
| DOSTLUKLARLA YAŞIYORUM | |
|
|
| Haldun Çıray | |
| CENNETTİN KAPISI | |
|
|
|
| H. Zeki Sungur | |
| GÜLLÜK, GÜLİSTANLIK BİR TÜRKİYE (!) | |
|
|
| Metin Cansız | |
| TÜRK TARİHİNİ ÖĞRETMELİYİZ | |
|
|
| Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen | |
| ACİL SERVİSTEKİ EKONOMİYE OVP YOĞUN BAKIM OLACAK | |
|
|
| Prof. Dr. İbrahim Attila Acar | |
| TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA | |
