Prof. Dr. İbrahim Attila Acar
attila2000@gmail.com
TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA
07/11/2023 Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıl önce emsali görülmemiş bir varlık mücadelesi sonrasında, kurulmuş oldu… Kılıçla, süngüyle kazanılan bir zaferin ekonomiyle de taçlandırılması gerekmektedir. O ilk dönemlerin heyecanı ile her şey bir coşku ile gerçekleştirilmekte, yurdun dört bir tarafından gelen güzel haberler, Ankara için bir umudu taze tutmaktadır. 1923 yılında, İzmir’de gerçekleştirilen İktisat Kongresi ile piyasa ekonomisi benimsenmişti. Ancak 1929 yılının, bütün dünyayı sarsan ekonomik krizi, Türkiye için de bir buhrana sebep oldu. Bundan sonrası yeni bir planlama ve devlet öncü ekonomi politikaları dönemidir. 1. Beş Yıllık Sanayi Planı (1934-1938) bunun en güzel örneğidir. Beş yıllık dönem bitmeden, daha üç yılda beş yıllık hedefler tutturulmuş ve 2. bir plan hazırlıkları 1936’da başlamıştır. Ancak 2. Dünya Savaşının da etkisiyle bu plan hayata geçirilememiştir. 20 Ocak 1936’da başlayan İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı hazırlıkları İktisat Vekili Celâl Bayar başkanlığında toplanan Sanayi Kongresi ile başlamış ancak bu hazırlıklar bir sanayi planı yerine, bir “Savunma Planı” ile sonuçlanmıştır. Türkiye’nin bu ilk sanayi planı dönemindeki ekonomik performansı, %10’ları bulan kalkınma hamlesi, bir başarı hikayesi olarak bugün hâlâ anlatılmaktadır. O günlerden bugünlere Türkiye dünyanın 20 büyük ekonomisi içerisinde yer almıştır. Dünya ekonomisinde nüfus ve büyüklük olarak %1’lik bir gruptadır. Genç ve dinamik nüfus, eğitimli insan gücü, sanayi potansiyeli ve yüksek teşebbüs kabiliyeti başlı başına bir güç olmamıza sebep olabilecek fırsatlar doğurmaktadır. Milli gelir olarak 1 trilyon dolar seviyesinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşılmıştır. Her ne kadar ekonominin enflasyon gibi temel bir soruna yakalanmış olması bir sorun olsa da Türkiye’nin bu sarmalı kırabileceği gerçeği ortadadır. Dış ticaret potansiyeli 450 milyar dolar seviyesindedir. Ekonominin enerji sorununu yakın gelecekte çözme potansiyeli, ihracatın ithalatı karşılama oranında da iyileşmelere vesile olacaktır. Bunun anlamı dış ticaret açıklarından dış fazla veren ülkeye dönüşme yeteneğidir. Türkiye bugün bu eşiktedir. Gelecek günler, aydınlık ve umut vââd etmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke nüfusunun %90’ı kırsal kesimde yaşarken, 100. Yılda %77’si şehirlerde yaşamaktadır. Türkiye bir şehirli nüfus haline gelmiştir. Bu vatandaşların ihtiyaçlarının giderilmesi, tedarik sorunları, eğitim ve sağlık gibi en temel problemlerinin çözümlenebilmesi Cumhuriyetimizin önemli bir başarısı olarak kabul edilmelidir. Bölgesel istikrarsızlıklardan fazlasıyla etkilendiğimiz ortadadır. Bunun en hızlı yansıması ekonomide olmaktadır. Özellikle ekonomik büyümemizdeki istikrarsızlık devam etse de 100 yıllık performans %4,8’dir. Bunun içine bir dünya savaşı, beş büyük dünya ekonomik krizi, beş darbe, Hatay, Kıbrıs ve son dönemin mülteci hareketliliğini de eklediğimizde, Türkiye’nin sorunlarla baş etme kapasitesinin takdire şayan olduğu görülecektir. Ekonominin temel enerji sorununu çözmesi, ona hareket alanı kazandıracaktır. Yaklaşık 100 milyar dolar değerindeki bu yıllık değerin doğru yönetilmesi ekonomik anlamı büyük bir değerdir. Enerji bağımlılığının ithalat içindeki payı %40’tır. Cari açığın 50 milyar dolar seviyesindeki bu değeri cari fazlaya dönüşecektir. Sonuç olarak Türkiye Tarım konusunda daha ciddi adımlar atmak zorundadır. Tarımsal üretimdeki iyileşmeler en temel gıda ürünlerine erişimi kolaylaştıracaktır. Toplumun bu tür kaygılarının ortadan kalkmasının artı değeri ekonomiye yansıyacaktır. Sanayi kadar tarımsal üretimin katma değerli üretimlere yönelmesi ekonominin önünde yeni fırsatlar açacaktır. 100 yıllık bir armağanı yaşamamıza vesile olan, başta Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına, şehit ve gazilerimize hürmetle… 100. Yılımız kutlu olsun!.. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KREDİ NOTLARINI ANLAMAK - 02/10/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - KREDİ NOTLARINI ANLAMAK |
TCMB'DEN PAZAR HAMLESİ - 21/08/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - TCMB'DEN PAZAR HAMLESİ 21/8/2023 |
MÜDÜR BEYİN YEŞİL KÜRKÜ - 08/08/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - MÜDÜR BEYİN YEŞİL KÜRKÜ 8/8/2023 |
ENFLASYONU ANLAYABİLMEK - 01/08/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - ENFLASYONU ANLAYABİLMEK 1/8/2023 |
TÜRK İŞÇİLER ALMANYA'DA - 25/07/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - TÜRK İŞÇİLER ALMANYA'DA - 25/7/2023 |
VERGİLERE DE MAAŞLARA DA ZAM - 17/07/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - VERGİLERE DE MAAŞLARA DA ZAM 17/07/2023 |
EKONOMİNİN TERMİTLERİ - 10/07/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - EKONOMİNİN TERMİTLERİ 10/7/2023 |
BU FAİZ ARTIŞI YETER Mİ? - 04/07/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - BU FAİZ ARTIŞI YETER Mİ? 4/7/2023 |
TAKTİK BİR FAİZ HAMLESİ - 26/06/2023 |
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar - TAKTİK BİR FAİZ HAMLESİ 26/6/2023 |
Devamı |