Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
SİYASET MEŞAKKATLİ FELSEFE EĞLENCELİ
19/02/2024
2019 yılında Karşıyaka Belediye Başkanlığı için aday adayı olmuş ve o dönem partide tek dosya veren kişi ben olduğum halde aday gösterilmemiş, ilçemizde ittifak da yapılmadığı için meclis üyeliğinden de olmuştum. Aradan beş yıl geçmiş. Karşıyaka’dan hatta İzmir’den taşındım. Memleketim Tunceli Çemişgezek’ten bugünkü yerel seçim süreçlerini takip ediyorum.
Çemişgezek’te Ak Parti genç ve parti içi tecrübesi yüksek olan teşkilattan gelen bir ismi Enes Somyürek’i aday gösterdi. CHP eski belediye başkanlarından Nevzat Altan’ı MHP ise siyaset ve ticaret insanı Hasan Kandu’yu aday çıkardı. Deva Partisi ise adı ve soyadı en küçük halamın eşinin adı ve soyadı ile aynı olan fakat hiç tanımadığım Recep Yıldırım’ı aday olarak ilan etti.
Çemişgezek’ten Karşıyaka’ya, Çiğli’ye hatta İzmir’e bakıyorum. CHP tarihinin en tartışmalı en sürpriz en kazanması riskli adaylarını çıkarmış, Ak Parti ise en sevilen ve teşkilattan gelen isimleri… İYİ Parti’nin Çemişgezek ve Tunceli adayları yok ama Çiğli’de ilçe başkanı mühendis Özgür Doğan’ı, Karşıyaka’da ilçe başkanı Yetkin Hafızoğlu’nu, büyükşehirde akademisyen Ümit Özlale’yi aday çıkarmış. Şimdiden sonuçları tahmin etmek çok zor ama belki birkaç noktada söz söylemek gerek.
İlk olarak Tunç Soyer’i ele alalım. Hiçbir projesi yokken o büyükşehirde ve Karşıyaka’da ise onun istediği aday Cemil Tugay seçimleri kazandı. 5 yılda kendilerince çok önemli, vatandaşça ise karşılık bulmayan bazı iş ve projeleri yaptılar. Neticede Soyer aday gösterilmezken Tugay büyükşehirde aday yapıldı.
Tunç Soyer’in altyapıya yatırım yaptığı açık. Ancak bu yatırımlar, İzmir’e yeterli gelmediği gibi kendisinin de göreve devam etmesini sağlamadı. Soyer’in en büyük hataları ulaşım, çöp ve kalıcı eserler konusunda yapamadıklarıydı. Basit bir örnek verelim. Bugün Karşıyaka Ahmet Piriştina Kültür Merkezi’nin önünden büyükşehir belediyesinin gayreti ve kamulaştırmasıyla koca bir bulvar geçip Anadolu Caddesi’ne bağlanır. Ama aynı bulvardan hala otobüs geçmesini sağlayamadık. 487 nolu hattın neden bulvarın ortasından geri döndüğünü anlayamıyorum. Oysa bu hat kültür merkezi önünden geçirilerek bulvarı takip edip oradan da Şemikler İzban’a kadar uzatılabilir ve büyük bir mahalle olan ve bence iki ayrı mahalle olarak bölünmesi gereken Şemikler’in iç kısmında yaşayanların ulaşım sorunlarına kolaylık sağlayabilirdi.
Cemil Tugay’ın; Kütüphaneler, STK Yerleşkesi, Mutfak Sanatları Merkezi, Girişimcilik Merkezi, Alzheimer Merkezi gibi yaptığı bazı şeyler güzeldi. Fakat iki sanat galerisini kapatması, kültür merkezlerini ücretli yapması ve hatta büyük bölümlerini özel şirketlere tahsis etmesi ile gençler için hiçbir çalışma yapmaması gibi bazı konularda hala anlam veremediğim hareketleri oldu. Sonuçta da Karşıyaka halkı, kendisinden memnun olmadı. Karşıyaka halkı hatta Karşıyaka CHP örgütü “ondan kurtuluyoruz” derken büyükşehir adayı gösterilmesiyle şoka uğradı. Hele ki CHP’liler, ilçede bir de CHP ile alakası olmayan atadan babadan sağcı eski DYP’li ve eski İYİ Parti’li kadın aday karşısında ise çeneleri açık kalır cinsten dumura uğradılar.
Şimdi CHP seçmeni gene alternatifsizmiş gibi istemeye istemeye gider CHP’ye oy verirse büyükşehir için olmasa da Karşıyaka için iyi bir şey yapmış olur mu? Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi seçmen alternatifsiz değildir. Ak Parti, MHP, BBP, DSP gibi Cumhur ittifakını oluşturan partiler yanında solda TİP ve sağda Saadet, Refah, Deva, Gelecek gibi partiler de vardır. Başkaca partiler hatta bağımsız adaylar da vardır. Seçmen tercihini gönlünce kullanacak ve bu sefer tıpış tıpış oy vermeye razı olmayacaktır gibime geliyor.
Türkiye’de sosyal demokrasiyi temsil etme iddiasındaki CHP, en meşhur demokratik sosyalisti olan Tunç Soyer’i aday yapmamıştır. CHP, kalesi denilen il ve ilçelerde dahi önseçim yoluna gitmemiştir. Adayları demokratik bir biçimde Parti Meclisi’ne sunmamış, MYK’ya tek aday getirmiş hatta yetmemiş bazı adaylarından önceden üye olma şartı bile istememiştir. CHP, Ankara’da adaylarını Mansur Yavaş’a İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na bırakmış, birkaç sembolik ilçe hariç parti içi demokrasi yolunu da tercih etmemiştir. Böyle bir parti daha ne kadar Türkiye’de muhalefette kalıp örgütünün hatta halkın ihtiyaçlarına, isteklerine ve taleplerine sırt çevirecek ve toplumsal muhalefeti de engelleyecektir? Bu sorulara parti genel başkanı ve yöneticileri yanıt vermelidirler.
Türkiye, bir masal diyarı değildir. Bir cennet de değildir. Hadi canım komik olmayalım şu anda dünya ülkeleri içinde pek çok konuda istediği nokta da değildir. Ama Türkiye’nin daha iyi olması için çabalayanlar, cennetten bir köşe olması için uğraşanlar da vardır. Bunlar iktidar cephesinde icra kolaylığı bakımından daha çok olmak üzere her kesimde vardır. İnanılan din İslam, iyiliği güzel ahlakı ve akrabalar ile yardımlaşmayı, çıplağı giydirmeyi ve açı doyurmayı emretmiştir. Ülkenin kurucu lideri Atatürk, bilimde fende sanatta hatta sporda ilerleme yanında kültüre, dile, tarihe sahip çıkılmasını da istemiştir. Osmanlı’sı Selçuklu’su Anadolu Beylikleri yani ceddimiz sosyal alanda yardımlaşmayı, dayanışmayı, şehirleri imar etmeyi, ekinleri ekmeyi, çarşıda pazarda handa kervansarayda ölçülü karla ticareti vazgeçilmez bir gelenek haline getirmiştir.
O zaman bugün seçimler nedeniyle içine düştüğümüz acı durum ve kutuplaşma nedir? Niyedir? Çok açık bir şekilde iç ve dış düşmanlar varken bizim birbirimizle alıp veremediğimiz ve bizim kendi kendimize ettiğimiz cefa nedir? Oydan önce biraz da bunları düşünmek gerektiğine inanıyorum. Çünkü ben siyasetten daha fazla düşünmenin yani felsefenin daha faydalı olacağını sanıyorum. Politika elbette faydalıdır. Çoğulculuk, demokrasi, oy kullanma ve ifade özgürlüğü gibi haklar vazgeçilmezdir. Ancak tüm bunlar sorgulama ve düşünme arayışlarının temeli olan felsefe olmaksızın anlamsızdır. Çünkü siyaset bir iş değildir. Şu anda benim işim de değildir. Siyaseti meslek olarak görmek de hastalıklı bir bakış açısıdır. Siyaset gelip geçici bir hevestir. Oysa felsefe hayatımızı güzelleştirir. Siyaset meşakkatli iken felsefe aynı zamanda eğlencelidir de.
Siyaseti yapan yapsın, saygı duyuyorum ve başarılar diliyorum. Mamafih; ben felsefe yapmayı daha çok seviyorum. İnanın ki okudukça ve düşündükçe, dostça tartıştıkça hem kendimiz hem de toplumumuz ve şehrimiz için daha iyi çözümler bulacağız. Ve inanın daha mutlu olacağız. Ben Eylül ayının başında bir karar aldım ve siyaset yapmayı ve yazmayı bıraktım. Yazılarım tamamen felsefi içeriklidir. Sesli düşüncedir. Düşünelim istiyorum. Sapkınlığa ve aşırılığa düşmedikçe düşünerek ve düşüncelerimizi paylaşarak daha iyi yarınlara koşacağız zannediyorum! |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024 |
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024 |
EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ - 28/10/2024 |
Ahmet Eren Özen - EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ 28/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - 11/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - Ahmet Eren Özen 11/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - 07/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - Ahmet Eren Özen 7/10/2024 |
TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/09/2024 |
Ahmet Eren Özen - TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/9/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - 08/08/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - Ahmet Eren Özen - 8/8/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT - 07/08/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - 02/08/2024 |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - Ahmet Eren Özen 2/8/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - 30/07/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - Ahmet Eren Özen - 30/7/2024 |
Devamı |