Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
BÖYLE DE OLMAZ Kİ!
01/03/2024
Bugün, Dostluk Grubu Derneği resmi olarak 2 yaşına giriyor. Derneğimizin kuruluşu sırasında, İl Dernekler Müdürlüğü’nce “alındı belgesi” 17 Şubat 2022 tarihinde verilmişti. Aslında bu tarihin dernek kuruluş tarihi olarak geçmesi gerekir. Geçmişte de dernek kurduğumda kuruluş tarihi olarak böyle yapılırdı. Kanun da bunu söyler. Alındı belgesi verilmesi ile tüzel kişilik başlar. Oysaki bizim derneğimiz örneğinde yaşanan bu tarih farklılığı “böyle de olmaz ki” dedirtiyor.
Derneklerin her türlü beyanname, bildirim, üye işlemleri vb. resmi meseleleri elektronik ortamda yani DERBİS sistemi üzerinden gerçekleştirilir. Geçtiğimiz haftalarda DERBİS, güya yenilendi ve iyileştirildi! Güya diyorum çünkü günlerdir e-devlet üzerinden dernek üyeliği sorgulanamıyor. Yeni sistem de yaklaşık 45 gün çalışmadı. Üstelik yeni DERBİS’te girişlerde her seferinde cep telefonuna gelen mesajdaki kodu ekrandaki kutucuğa girmeden giriş sağlayamıyorsunuz. Yani giriş zorlaştırıldı. Yeni sistem, eskisinden her bakımdan daha kötü. Üyeleri tek bir sayfada göremiyorsunuz bile. Karışık ve sıkıntılı. Sıkıntılarından biri de derneğin asil yönetiminde boşalma olduğunda kanunen yedek üyelerden üye tamamlama zorunluluğu olmadığı halde (ancak üç kişinin altına düşülürse yedek üye çıkarmak zorunludur) sistemin yedek üye tamamlama zorunluluğu getirmesidir. Bunun yanında üyelerin doğum gününü kutlamak istediğinizde DERBİS sistemi KVKK bahanesiyle üyelerin bilgilerini de sakladığından bunu da gerçekleştiremezsiniz. Ancak üyenin bazı bilgilerini yazarsanız -ki bunlardan biri de doğum yılıdır- üyenin bilgilerine ulaşabilirsiniz. Daha komiği ise bir dernekte kurucu olan üyenin hangi yönetim kurulu kararı ile derneğe üye yapıldığının sistem tarafından sorulmasıdır. Örnekler çoğaltılabilir ama “böyle de olmaz ki!”
İzmir İl Dernekler Müdürlüğü’ne telefonla yaklaşık 15 gündür ulaşılamıyor. Yeni adıyla İzmir İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü’nün İzmir Valiliği’nde kayıtlı olan üç hattının biri çalışmıyor; yani operatör böyle bir numara telefon firmalarınca kayıtlı değil diyor. Diğer numara sürekli meşgul çalıyor ve sonuncusu da çaldığı halde asla açılmıyor. Yazıklar olsun ki; her gün onlarca dernek başkanının, yüzlerce insanın aradığı bir kurumun telefon hatlarına ulaşılamıyor! “Böyle de olmaz ki!”
Biraz da özeleştiri yapalım! İnsanlar Dostluk Grubu Derneği’nin Facebook ve Instagram sayfaları gibi sosyal medya hesaplarını takip ediyorlar ama beğeni ve yorum koyma binlerce kişi arasında hep aynı on – on beş kişi arasında gidip geliyor. Koroyu yeniden açıyorsunuz ama koroda bir kişi bile derneğe üye olmuyor. O zaman bu koro nasıl sizin koronuz olsun ki! Neden koroya dernek maddi destek ve diğer olanakları sağlasın ki? Üstelik koroya gelen üç kişi de üye olmayanlarca egale edilmiş ve artık gelmeyecekler ise… Bu durumda dernek koronun maddi manevi külfetini neden çeksin ki? Ya da derneğin Youtube kanalında program yapan üç sunucudan ikisi derneğe niçin üye olmaz? Grup Gazetesi'nde ya da derneğin internet sitesinde köşe yazarlığı yapanlar derneğimize neden üye olmazlar? Derneğin WhatsApp grubundan tüm konserleri, etkinlikleri öğrenip dernek sayesinde davet edildikleri yerlerde bedava yiyip içip gününü gün edenler, ya da derneğin her türlü nimetlerinden yararlananlar acaba neden derneğe üye olmazlar? “Böyle de olmaz ki!”
Biz, Karşıyaka Dostluk Grubu olarak 12 Nisan 2016’da kurulmuştuk. Kurucu başkan olarak ben bu grubu sosyal medya üzerinden kurmuştum. Facebook grupları üzerinden, gerçekten yaşayan (reel) bir grup olarak düşünerek kurmuştum ve 24 Nisan 2016'daki çay toplantımız ardından senelerce de bu durum böyle devam etti. Bundan da son derece memnundum. Dernek olmadan önce 100 civarı etkinlik yapmıştık. Fakat altı yılın sonunda grup olarak masrafları karşılamayacak duruma gelince, enflasyon artıp hayat da pahalılaşınca, grup üyeleri haricinde dışarıdan destek almak durumunda kaldık. Bağış olduğuna göre de makbuz kesmek lazımdı. Makbuz kesmek için de ya şirket olmak gerekiyordu ya da dernek. Belediyeler de sağ olsun! "Dernek olmayanlara salon vermeyeceğiz deyip; bizi dernek olmaya zorladılar. Üstelik Karşıyaka Belediyesi bize STK Yerleşkesi’nde yer verdiğini söyledi. Biz de evraklarımızı hazırlayıp İl Dernekler Müdürlüğü’ne teslim ettik. Fakat o da ne? Meğer Karşıyaka Belediyesi Sancar Maruflu STK Yerleşkesi’nin kanuni altyapısı hazır değilmiş. Ortada sap gibi kaldık mı? İmdadımıza bize kilometrelerce uzakta kalan Bornova Belediyesi Altındağ STK Yerleşkesi yetişse de burası da çok uzak kaldığı için burayla ilgili de sıkıntı yaşadık. Örneğin; Altındağ’da yaptığımız iki konserden ilkine 50 ikincisine 40 kişi geldi. Salon boş kaldı. Bu süreçte Karşıyaka, Çiğli gibi ilçe belediyeleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi, dernek olmayanlara da salonları verdiler. Ama paralı ama parasız olarak; dernek olmayan gruplara ya da korolara bu salonları tahsis ettiler. Üstelik her bir masrafı MEB tarafından karşılanan Halk Eğitim Merkezleri gruplarına da salonlar tahsis edildi. O halde dernek olmanın ne anlamı kaldı? “Böyle de olmaz ki!”
Dernekler, devletin ve üyelerinin denetimine açık; yasal kuruluşlardır. Aidatları, banka hesapları, faaliyetleri, üye durumları; yılda bir kez verilen beyanname ile en az bir kez denetlenir. Ayrıca dernekler; derneğin Denetim Kurulu'nca ve İl Dernekler Müdürlüğü'nce istenildiği zamanda denetlenir. Müdürlük, yine istediği zaman dernek yetkililerini binasına çağırıp ya da dernek merkezine giderek; memurları aracılığıyla derneğin defterlerini, makbuzlarını, fişleri ile harcamalarını denetleyebilir. Oysa dernek olmayan topluluklar elden para alıp toplamakta; kaynağı ve harcaması şeffaf olmayan bu paraların nereye gittiği takip edilememektedir! Bu nedenle defter tutan belki de muhasebeci tutan derneklerin maddi manevi yükü artarken dernek olmayanlar keyiflerine bakmaktadırlar! Devletimiz, eskiden dernek olmadığı halde dernek gibi hareket eden toplulukları oluşturanlara ceza kesmekteydi. Ayrıca siyasi parti kongreleri ile dernek genel kurullarına da hükümet komiserleri göndermekteydi. Şimdi devlet nerede ne yapmaktadır; bilinemez. “Böyle de olmaz ki!”
Son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başkanlık sistemi ile yönetildiği halde derneklerin bir yönetim kurulunca yönetilmesi, yönetim ya da denetime kimsenin girmek istememesi durumunda başkanın zor durumda kalması ve derneklerin devam edebilmesi için istenen diğer şartlar ve seçime gitmek için 16 üye zorunluluğu gibi prosedürler; dernekleri yıpratmaktadır. Derneğin defterlerinde veya DERBİS sistemlerinde yapılacak olan hataların cezasını, bu defterlerin tutulması ve sistemlerin kullanılması sorumluluklarını dernek başkanı; dernek yönetim kurulu üyeleri arasında paylaştırdığı halde çekmektedir. Olası hatalarda İl Dernekler Müdürlüğü’nce yapılacak denetimlerde kesilecek cezaların maddi olarak sadece dernek başkanına rücu ettirilmesi, tek başına bu ağır cezaları başkanın ödemesi saçmalığı gibi iş ve işlemlerle, yukarıda saydığımız diğer iç ve dış meseleler yüzünden Türkiye’de dernekçilik ve genel olarak sivil toplum kuruluşları mantığı çökmüştür, hastalıklıdır, rezil bir durumdadır. “Böyle de olmaz ki!” |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024 |
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024 |
EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ - 28/10/2024 |
Ahmet Eren Özen - EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ 28/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - 11/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - Ahmet Eren Özen 11/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - 07/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - Ahmet Eren Özen 7/10/2024 |
TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/09/2024 |
Ahmet Eren Özen - TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/9/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - 08/08/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - Ahmet Eren Özen - 8/8/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT - 07/08/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - 02/08/2024 |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - Ahmet Eren Özen 2/8/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - 30/07/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - Ahmet Eren Özen - 30/7/2024 |
Devamı |