Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
DANS MI EDERSİNİZ YOKSA FOLKLOR MU VERELİM?
08/05/2024
Amacı estetik duygular uyandırmak yani kişiye görsel, işitsel veya dramatik zevkler vermek olan sanatın dallarından biri de danstır. İngilizce “dance” sözcüğünden Türkçeye uyarlanan dans, bir müzik eşliğinde raks etmek anlamına geliyor. Bazıları dansın ilk ortaya çıkışının ilkel topluluklardaki tapınma hareketlerine kadar gittiğini iddia ediyor. Ayrıca dansın ortaya çıkışının tedavi amaçlı olduğunu söyleyenler de bulunuyor. Aslında “halk bilimi” demek olmasına rağmen halk arasında folklor sözcüğü yanlış olarak; “halk oyunları” anlamında kullanılıyor. Zeybek, Çiftetelli, Atabarı, Kaşık oyunları gibi halk oyunlarımız var. Öğrencilerimiz ve onların ebeveynleri arasında bir ara dans ile folklor kurslarının rekabeti vardı. Ve dans kursları süreç içinde folklor kurslarını yenerek daha yoğun talep alır oldu. Evladını dans kursuna değil de yöresel halk oyunu öğrenmesi için folklor kursuna gönderen ebeveynler ile daha “modern” anlayışlı ebeveynler adeta iktidar ve muhalefet gibi cephelere ayrılmışlardı. Hatta veli toplantılarında dahi ayrı saflarda otururlardı. Folklor kurslarını tercih eden veliler sınıfın sağına modern dansçı veliler ise sınıfın soluna yerleşirdi. Çocuğunun yöresel halk oyunları öğrenmesini isteyen veliler, memleketlerine daha bağlı gibidirler. Artık memleketlerinde ya da köylerinde yaşamamalarına rağmen kendilerinin ve büyüklerinin yöresel oyunlarının çocukları tarafından bilinmesini isterlerdi. Örneğin annem, kendisi ve anne babası halk oyunları oynamamasına rağmen benim halk oyunu öğrenmemi istemiş, ancak beni kursa dahi yazdırmamıştı. Dolayısıyla onun bu isteği tam bir hayaldi. Üstelik ben müzik dinlerken türküden çok sanat müziğini tercih ederdim. Dolayısıyla bir halk oyuncusu olamadım. Başlıkta her ne kadar yanlış kullanılan anlamıyla ele alsak da folkloru, yani halk anlamına gelen folk sözcüğünü önemserim. Alman otomotiv devi Volkswagen’deki “volk” halk anlamına gelir. Volkswagen, “halk otomobili” demektir. İzmir’de “Folkart” adlı gökdelenler vardır. Folkart firmasının sahipleri Sancak Grubu, “halk ile sanatı birleştirdik” demişlerdir. Hatta her ilimizdeki kültür müdürlüklerinde, halka ait yöresel unsurları Kültür Bakanlığı’na bildirmek üzere görev alan “folklor uzmanı” kadrosu vardı. Artık ihtiyaç duyulmadığı gerekçesiyle geçtiğimiz aylarda kaldırıldığını üzülerek öğrendik. Bakanlığın bu kadronun ihdasını ortadan kaldırması idare tasarrufunun dışında politik bir karardır. Bir anlamıyla halk, farklılıkları olmayan özdeş kitleler olarak eşit mi sayılmış olunuyor? Yani artık ülkemizde bir Karadenizli ile bir Egeli tamamen aynı geleneklere, göreneklere ve yöresel deyişler ile oyunlara sahip mi sayılmak isteniyor? Komik ama gerçek. Modern dansçılar ile halk oyunları dansçıları arasındaki rekabette geldiğimiz nokta bu işte. Modern dansçılar, folklorcuları bakanlık nezdinde dahi neredeyse alt etmiş olarak zaferlerini kutlayabilirler! Hatta bugün çocuğunuza yöresel halk oyunları kursu aldırtmak isteseniz gideceğiniz yer yine "dans eğitim merkezleri" olacaktır. O merkezler de yöresel oyunları kurs olarak verdiklerini dış camekanlarında en altta yazıyorlar ve dahası belki de en düşük ücreti yöresel halk oyunları eğitmenine veriyorlar. Hani bir müzik kursuna gidersiniz de onca Batı ve Doğu sazları arasında en uygun kurslar ud ve bağlama kursları olur ya; onun gibi. Anadolu Ateşi, Mustafa Erdoğan’ın yönetimindeki bir dans grubu. O grup, yöresel oyunları “Sultanlara Dans” biçimiyle dansa çevirerek 2000 yılından beri çeşitli illerde ve ülkelerde sergiliyor. Yani folklordan ziyade dansa hizmet ediyor. Kesinlikle büyük emek taşıyor ama Anadolu Ateşi’nin halk oyunları ve dans merkezleri kurslarına olumsuz etki yarattığını; figür yerine bu kurslarda şovun ortaya çıktığını dahası oyun sergilenirken kursiyerlerin üzerindeki kıyafetlerin asla halk oyunlarımızda kullanılmayan cinsten düğmesiz, dekolteli veya yırtmaçlı olduğunu üzülerek görüyoruz. Folklor meselesi günümüzün yoğun gündeminde çok da önemli görünmeyebilir. Ancak iktidar ile muhalefetin son günlerdeki görüşmelerini izlerken dans mı ediyorlar; yoksa en sonunda halay mı çekecekler gibi düşünürsek mesele daha somut bir hale geliyor. AKP ile CHP pistin ortasında dans ediyor. Her an reji dans müziğini kesip halay müziğini başlatabilir. Özgür Özel, "Ben halay başı olma tartışmasına şimdiden girmem" diyor. Tayyip Erdoğan hem müziği kontrol ediyor hem pisti kendinin sayıyor. Bahçeli ise mendili elinde tutuyor. "Mendilsiz halay, topsuz maç olur mu?" diyor; bu sözüyle ilerleyen yaşına rağmen pistte kalıyor. Bir de pistte kenarda durup da halaya katılmak için fırsat kollayan gençleri andıran İYİ Parti ve diğer partiler yer alıyor. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024 |
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024 |
EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ - 28/10/2024 |
Ahmet Eren Özen - EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ 28/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - 11/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - Ahmet Eren Özen 11/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - 07/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - Ahmet Eren Özen 7/10/2024 |
TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/09/2024 |
Ahmet Eren Özen - TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/9/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - 08/08/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - Ahmet Eren Özen - 8/8/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT - 07/08/2024 |
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - 02/08/2024 |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - Ahmet Eren Özen 2/8/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - 30/07/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - Ahmet Eren Özen - 30/7/2024 |
Devamı |