• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dgdernek
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905448823723
  • https://www.instagram.com/dgdernek
  • https://www.youtube.com/@dostlukgrubu
Derneğimizin Etkinlik Takvimi

Radyo D Dinle

Halk TV Kültür Sanat

 
Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
AL GÜLÜM VER GÜLÜM BELEDİYECİLİĞİ
18/05/2024

Yerel Seçimler’in üzerinden şöyle böyle 40 gün geçti. Sonuçlar belli olup, mazbatalar verildikten sonra devir teslimler yapıldı. Yeni başkanlar koltuklarına oturdu. Oturdu da ne oldu? CHP’den yine CHP’ye geçen belediyelerde borçlar açıklanmadı, başka partiden CHP’ye geçen belediyelerde ise belediye dışına devasa afişler asılarak “enkaz devraldık” söylemi dışarıya verildi.

 

İzmir’de durum neydi? İzmir’de CHP ciddi bir oy kaybı yaşamasına rağmen mevcut belediyelerini korudu, üzerine yeni belediyeler kazandı. AKP, Menemen’i bu kez asaleten yönetirken; Aliağa MHP’li başkanla devam kararı aldı.

 

AKP’nin Menemen başarısında Aydın Pehlivan başkanın halkla iç içe olması yanında; İzmir’in diğer ilçelerine fark atan kültürel ve sosyal etkinliklerini de dikkate almak gerekir. Elbette Menemen Belediyesi’nin sahip olduğu arsa ve arazilerin çokluğu, sanayi siteleri ile şehrin İzban hattı sayesinde Ulukent ve diğer yeni inşaat bölgelerine doğru gelişmesinin getirdiği olumlu etki de Başkan Pehlivan’ın ilçeyi idaresinde elini güçlendiren unsurlardır.

 

 MHP’li Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar da ilçe halkı tarafından sevilen bir kişiliğe sahip. Bunun yanında benim gözlemlerime göre planlı kent gelişimi, sokaklardaki temizlik ve düzenlilik kalitesi, yeni İzmir-İstanbul otoyolunun sağladıkları ve Aliağa’nın eskiden beri gelen rafineri-sanayi gücü, kentin gelişmesine büyük katkı sunuyor.

 

Menemen’deki ve Aliağa’daki hastaneleri ise yetersiz buluyorum. Daha şık ve geniş kapasiteli hastanelerin bu iki ilçemize sağlanması gerekiyor. Yine her iki ilçemizde de Avrupa ölçütlerine uygun konserler ve konferanslar düzenlemeye uygun kültür merkezlerinin olmayışını da büyük bir eksiklik olarak görüyorum.

 

Ve CHP’li belediyelere gelmek istiyorum. Öncelikle CHP’li belediyeler arasında maddi açıdan durumu en iyi olan belediyenin Bornova Belediyesi olduğu belirtilmişti. Ancak belediyenin kasasında eski dönemden + 200 milyon lira mı yoksa + 8 milyon lira mı olduğunu doğrusu vatandaş olarak bizler anlayamadık. Yine de belediyenin borçsuz olmasına sevindik. Çiğli’de hepimizce çok sevilen belediye başkanımız Utku Gümrükçü'nün neden tekrar aday gösterilmediğini bilemiyor, anlayamıyoruz. Başkan, seçimden kısa bir süre önce evlenmişti. Geçen hafta da bir oğlu oldu; Allah analı babalı büyütsün. Şimdilerde ailesi ile ilgileniyor ve yine bol bol kitap okuyor. Bu arada Çiğli, son yıllarda Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nail Çetin ile İzmir’de sanatın yeni adresi olmuştu. Nail Çetin’in de yeni dönemde belediyede görevine devam etmeyeceğini üzülerek öğrendik.

 

Dikili ve Güzelbahçe’de de oy kaybeden CHP’yi en çok Karabağlar zorlamıştı. Aslında Karabağlar’a talip olmayan Emine Helil Kınay, eski Vali Yardımcısı ve İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarının çok sevdiği Mehmet Sıddık Tunç karşısında epey zorlansa da seçimi kazandı. Tunç, eski mülki idarecilik görevine geri dönerken Karabağlar’ın kentsel dönüşüm ve gelişim noktasında beş yıl daha kaybettiğini düşünenler çok. Yerel Seçim döneminde sahada çalışmalarda bulunan İYİ Parti’nin o dönemki Grup Başkan Vekili, şimdilerde İYİ Parti Genel Başkanı, İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu bile kendisini çok takdir ettiğini bizzat basının önünde söylemişti.

 

Karşıyaka Belediye Başkanlığı için adaylığının açıklanmasıyla bir anda büyük şaşkınlığa neden olan Behice Yıldız İşçimenler Ünsal ismi de dikkat çekmişti. 2018 yılında İYİ Parti’den İzmir 2. Bölge 5. Sıra Milletvekili Adayı olarak gösterilen Ünsal, seçimlerde vekil olamayınca İYİ Parti’den istifa etmiş, Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’nda (EÇEV) Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürmekteydi. Duyumlarıma göre 5 Aralık 2023 tarihinde partiye üye olup, adaylık başvurusunda bulunan Ünsal, CHP’nin Karşıyaka’da yıllarca partiye emek vermiş 27 CHP’li aday adayı olmasına rağmen, mülakatlarda ve anketlerde ismi hiç geçmemesine rağmen aday yapılmıştı. Ünsal’ın adaylığından CHP tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ve CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Levent Güçlü'nün bile haberinin olmadığı açıklanmıştı. Ünsal; gerek seçim günü sandıkları dolaşırken, gerek mazbata alırken ve koltuğu devir alırken giydiği şık olmayan kıyafetleri üzerinden de eleştirilmişti.

 

Geçtiğimiz hafta bir anda basından duyduk ki; Karşıyaka Belediyesi’ne haciz gelmiş. Başkanın koltuğunu dahi alıp götürmek istemişler. Borçlar nedeniyle zaten işçilerin maaşlarını uzun süredir ödeyemeyen Karşıyaka Belediyesi, bozuk olan finansal altyapısı nedeniyle başkanlık koltuğunu bile icra memurlarına kaptırma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. Ne üzücü bir durum.

Karşıyaka Belediyesi’ni bugünkü kötü duruma Ünsal getirmedi; evet ama Cemil Tugay daha Karşıyaka Belediyesi’ni borç sarmalından kurtaramazken İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na getirildi. Kısa bir süre önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile belediyenin genel sekreterliğine Aykut Erdoğdu’nun getirilmesiyle ilgili tartışma yaşayan ve Özel tarafından yüzüne telefonun kapatıldığı iddia edilen Tugay, şehir içi ulaşım noktasında da iki taraflı bir politika izliyor. Başkan Tugay, seçimden önce “90 dakika ücretsiz aktarma hakkı geri gelecek” derken; yapılan son belediye meclis toplantısında 30 yaş ve üzeri olan öğrencilerin, öğrenci indiriminden yararlanma hakkını kaldırmış.

   İzmir’de ulaşım sıkıntısı Kocaoğlu’nun şehir içindeki direkt otobüsleri kaldırıp herkesi üç aktarmaya mecbur etmesiyle başladı. Ücretsiz aktarmayı ise Tunç Soyer kaldırmış, ekonomik daralmanın yaşandığı günlerde milletin sırtına bir kambur da o yüklemişti. Cemil Tugay da bu kararı ile 30 bin yurttaşı mağdur etti. Sosyal belediyecilik uyguladıklarını iddia eden üç CHP’li başkanın durumu bu. Tugay, 121 numaralı Mavişehir Aktarma – Konak otobüsünü yeniden hizmete almış. Bu da tramvay hattı yapılırken kaldırılan ve insanları tramvaya muhtaç eden, çok rağbet gören bir hat idi. Vatandaşımız şimdilerde tramvaya alıştı ama o gün yapılan haksızlığı ve soygunu hala unutmuyor!

 


Devam edelim. Cemil Tugay, Karşıyaka Belediyesi’ni az önce yukarıda belirttiğim durumdan kurtarmak için ne yapıyor derseniz; geçen dönem yani kendisinin Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde TOKİ’den kredi ile aldığı araziyi bu sefer Karşıyaka Belediyesi’nden İzmir Büyükşehir Belediyesi kaynakları ile satın alıp "al gülüm ver gülüm" yapmak istiyor. Erbakan döneminde özellikle KİT'lerde uygulanan “havuz sistemi” olarak bilinen kamu kurumlarının borçlarının durumu iyi olan diğer kamu kurumlarınca karşılanması şeklindeki sistemin benzerini uyguluyor. İyi ama Erbakan'ın sisteminden farklı olarak zaten epeyce borçlu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi kaynaklarından kayıp yaşanmış oluyor. Arazinin bugüne kadar gelen rantı Karşıyaka’ya kalırken, büyükşehir belediyesinin aynı arazide yeni rantlar için belki de üç dört yıl beklemesi gerekiyor. İzmir'de konut fiyatlarının düştüğü bilgisini de buraya not düşelim ki mesele daha iyi anlaşılsın.

 


Cemil Tugay ayrıca 20 Ekim 2020 İzmir Depremi sonrası sağlam olmadığı için yıkılan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ana hizmet binasını yine aynı yere yaparak, normalde tarihi Hükümet Konağı ile uyum içinde olması gereken Atatürk Meydanı'nı boğmaya mı hazırlanıyor? AKP’li Büyükşehir Meclis Üyeleri'nin İller Bankası’nın aynı bölgede bulunan binasının yenileme projesine dikkat çekerek "yapılacak yeni belediye hizmet binasının diğer kamu binaları ile uyumlu olmasına dikkat edilmesi uyarısı" kıymetli. Bana kalırsa eski belediye binası çok çirkin ve biçimsiz bir bina idi. Yıkılması iyi oldu. Arkasındaki diğer kamu binalarının da yıkılıp yerlerine Hükümet Binası’nın mimarisine benzer ve onun kat emsalinde idari binalar yapılmalı. İzmir’i denizden de görülecek şekilde yeni beton çirkinliklere gömmek isteyenlere karşı da vatandaşlarımız tepki göstermeli. Son zamanlarda İzmir’e gittiyseniz, İzmir’in de İstanbul gibi gökdelenlerle çevrili olduğunu ve tahmin edilenin aksine bunların Bayraklı'da değil daha çok Konak bölgesine yapıldığını görürsünüz. Bu lüks konutların Konak’ta hala gecekondularda ve ilkel yapılarda yaşayan yoksul insanlarımıza ne gibi faydasının olacağını sorgularsınız!!!

 

Gökdelenler ve Konak demişken, Bayraklı’nın yeni belediye başkanı İrfan Önal’ın da bu konuya dikkat çektiğini ve Bayraklı’nın ilçe sınırlarının yeninden düzenlenmesini talep ettiğini hatırlatmak isterim. Nereli olduğunu bilemediğim Bayraklı Belediye Başkanı’nın (belediyenin sitesindeki özgeçmişinde bu bilgi yer almıyor) Türkçeyi bozuk kullanımı beni üzüyor. İrfan Önal’ın göreve gelir gelmez, Bayraklı Eğitim Merkezi’ndeki öğretmenleri işten çıkarması, kafamda ayrıca sorulara neden oluyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde binlerce işçinin işten atılacağını öğreniyoruz. Oysa aynı Cemil Tugay, Karşıyaka Belediye Başkanı olduğunda kültür merkezlerini ücretli yapmış ve bu konuda kendisine tepki göstermem üzerine “belediyede para yok” savunmasında bulunmuştu. Ben de kendisine “belediyedeki bankamatik çalışanları çıkarın” dediğimde ise kızmıştı. Tugay da Önal gibi nereli olduğunu özgeçmişine koymuyor. Sevgili Tugay, Tuncelili hemşerimiz. Kalan Kasabası'ndan doğduğunu söyleyenler de var ama benim duyduğum kadarıyla babası Pertekli.

 

İşten çıkarmalar eylemlere neden oluyor. Eylemler Bayraklı’da, Çiğli’de, İzmir Büyükşehir’de sürüyor. Foça’da ise eylemlere belediye başkanının da grev yeleği giyerek katılması deyim yerindeyse dışardan bakan için son derece “ilginç” bir görüntü oluşturuyor. CHP’nin yeni kazandığı belediyelerde şatafatlı makam odaları tadilatı yaptırdığı ve başkanların yakınlarını belediyelerde işe aldığı iddiaları ise CHP’ye şimdiden büyük zarar veriyor. CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel maalesef bunlarla da uğraşmak durumunda kalıyor.

 

Tabii ki insan bunları görünce 18 Nisan 1999 seçimleri sonrasında bütün örgütlerine faks çekerek “İktidarımız döneminde ne belediyelere ne de kamu kurum ve kuruluşlarına hiçbir DSP’li işe alınmayacaktır” diye yazı gönderen Demokratik Sol Parti’nin Kurucu Genel Başkanı ve o dönem Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit’i bir kez daha özlemle anıyor, Ecevit çiftlerinin farkını belki bininci kez yeniden hissediyor.

 

 Not: Bu yazımı egedesonsoz.com ve gercekizmir.com sitesinin konuyla ilgili haberlerini okuduktan sonra yazdım. Yerel haber sitelerine, sahiplerine ve çalışanlarına kamuoyunu aydınlattıkları için teşekkür ederim.



163 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024
EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ - 28/10/2024
Ahmet Eren Özen - EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ 28/10/2024
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - 11/10/2024
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - Ahmet Eren Özen 11/10/2024
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - 07/10/2024
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - Ahmet Eren Özen 7/10/2024
TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/09/2024
Ahmet Eren Özen - TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/9/2024
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - 08/08/2024
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - Ahmet Eren Özen - 8/8/2024
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT - 07/08/2024
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - 02/08/2024
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - Ahmet Eren Özen 2/8/2024
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - 30/07/2024
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - Ahmet Eren Özen - 30/7/2024
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.275634.4129
Euro36.100236.2448
Hava Durumu

İzmir nöbetçi eczaneleri