Türkiye’de yerel seçimlerde CHP, İngiltere’de parlamento seçimlerinde 14 yıl aradan sonra İşçi Partisi, Fransa’da Sol İttifak ve İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerini ise reformist aday Mesud Pezeşkiyan kazandı.

Tüm bu gelişmeler; dünyada solun, aşırı sağ tehlikesi karşısında yeniden toparlandığını ve yeniden umut olduğunu gösteriyor. Umut, yalnızca yoksul halkın bağlandığı ütopik bir düşünce değildir. Umut, insanı yaşatan itkilerden ilkidir.

Umudun yaşadığımız çağla da doğrudan ilişkisi vardır. İçinde bulunduğumuz çağı ısrarla “Com-Modern Çağ” olarak tanımlıyorum. Yani “İletişim ve Bilgi Çağı”. Aydınlanma sürecinde tarım çağı, sanayi çağı ve modern çağın ardından küreselleşme ve teknolojik gelişmelerle girdiğimiz çağ; commodern çağ, toplum ise commodern toplumdur.

Postmodernizmden farklı olarak commodernizm, temelinde bilgi ve bilgi teknolojilerini barındırır. Modern toplum, erkeğin ürettiği ve kadının tükettiği kapital bir toplumdur. Commodern toplum bunun türevidir. Kadın ve erkek üretime birlikte katılmışlar, aynı zamanda tüketmişlerdir. Commodern toplumda tüketim ekosistemi ise genel ağla birlikte aslî olmayan ihtiyaçların ihtiyaç olarak tanımlanmasına tanıklık etmiştir. “Be imagine” ve “make your dreams” yani “hayal et” ve “hayallerini gerçekleştir” commodern dünyanın yeni mottosu, düsturu olmuştur.

Pekala, Türkiye’nin içinde bulunduğumuz commodern çağda konumlandığı yer neresidir? İlk olarak; Türkiye’nin hala feodal kırılımdan kurtulamadığını söyleyebiliriz. Doğu ve Güneydoğu’da hala feodal unsurlar, demokratik ve çağdaş yaşamın üzerine örtü olmuştur. İkincisi; Türkiye, iletişim ve bilişim devriminin araçlarını dışalım yolu ile sağlamakta, çok azını kendi topraklarında üretmektedir. Bu da Türkiye’nin rekabetçi yapısını ve katma değerli ürün ihracını olumsuz yönde etkilemektedir. Üçüncüsü; Türkiye siyaseti, commodern topluma yaraşır düzeyde bilgi ve iletişim barındırmamaktadır. Siyaset bilgi ile donatılmamakta, siyasetçiler bilgili olma ölçütlerine göre seçilmemektedir. Siyasetçilerin toplumla iletişimi de az ya da sığdır. Bu da siyasetin topluma önderlik etme amacını büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır.

Commodern toplum; etik değerlere sahip, üreten ve paylaşan, geniş katılımcılığı ve çoğulculuğu benimsemiş, özgür ve sosyolojik açıdan diğerkâm bireylerin varlık göstereceği toplumdur. Bu toplumda kapitalizmin sorunlu yapısı ve büyük sermayenin dokunulmazlığı sert tartışmalara açıktır. Commodern insan; üstün niteliklerin ne olduğunu yeniden tanımlamakta, seçkinci ve ilahi bir düzeni benimsememektedir. Bununla birlikte negatif bir yön olarak commodern toplumda insanın eyleme geçmesi; hızlı ancak içerik derinliği istendik ölçülerde değildir. Commodern toplumda felsefi açıdan acıma duygusu ve disiplin çarpışmaktadır. Felsefede commodern alan yeni bir çalışma düzlemi olduğundan henüz yeterince soru ve cevap ilişkisi kurulamamıştır.

Örneğin, atomun parçalanması bilimsel bir çalışmadır. Atomun bu özelliğinden faydalanarak toplumların kendi çıkarları için atom bombası yapıp bunu düşman olarak nitelendirdiği insanların üzerine atması, kitlesel ölümlere ve doğada onarılmaz tahribatlara neden olması modern toplumun çıkmazlarıdır. Commodern toplumda böyle insanlık dışı bir eylem veya saldırı kabul edilemez.