Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
UNUTULMAYAN BEŞ SOSYAL DEMOKRAT
07/08/2024 70’li yıllarda beş siyasi isim kendi ülkelerinde ve dünyada ses getiren başarılara imza atmışlardır. Bunlardan ilki Willy Brandt, diğeri Salvador Allende, bir diğeri Andrey Saharov, dördüncüsü Lech Walesa ve beşincisi eski başbakanımız Mustafa Bülent Ecevit’tir. Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin Başkanı olan Willy Brandt, 21 Ekim 1969’da koalisyon hükümeti kurarak şansölye olmuştur. Onun mücadeleler ile dolu hayatı hem politik liderlik açısından örnek olmuş hem de sosyal demokrasinin Avrupa’da güçlenmesinde öncü rol oynamasını sağlamıştır. 1971’de Nobel Barış Ödülü alan, çok devinimli aynı zamanda başarılı bir hayat geçirdi. Sosyalist Enternasyonal’e yıllarca başkanlık etti. 1992’de 79 yaşında kolon kanserinden öldü. Salvador Allende Gossens ise 4 Kasım 1970’te Şili’de devlet başkanı olmuştur. Sosyalist bir toplum ve işçi sınıfının cumhuriyetini kurmak için çaba gösteren Allende, askeri darbe ile devrildi ve öldü. Allende, “Yoksulların Başkanı” olarak bilinirdi. Sosyalist ekonomi politikasını benimsemiş ve Şili’yi “İşçi Sınıfının Cumhuriyeti”ne döndürmek istemiştir. Sosyal farklılıklara karşı savaştı. Ancak sermayenin yani kapitalist sömürücülerin gözü Şili’nin bakır madenlerindeydi. Kendisi tarafından genelkurmay başkanlığına getirilen Pinochet’in karşıdevrimciler tarafına geçip 11 Eylül 1973 gecesi CIA desteğiyle gerçekleştirdiği darbe sonucunda başkanlık sarayında intihar etti. Andrey Saharov, babası gibi fizik öğrenimi gördü. Sovyet Rusya başbakanı Kruşçev’in hidrojen bombası denemesine karşı çıktı. Çünkü bomba havada patladığında radyoaktif serpintiler, yaygın hastalıklara neden olacaktı. Batı’da yayımlanan “İlerleme, Birlikte Yaşama ve Düşünce Özgürlüğü” adlı yapıtında da nükleer silahların azaltılmasını savundu. Komünist ve kapitalist sistemlerin sonunda “demokratik sosyalizm” temelinde birleşeceğini öne sürdü. SSCB’nin Afganistan hareketine karşıydı. Bu nedenle 1980’de Gorki şehrine sürüldü. İnsan hakları aktivisti olan eşi de Sovyet aleyhtarı etkinliklerde yer aldığı gerekçesiyle aynı sürgünü yaşadı. 1986’da Gorbaçov tarafından hakkındaki sürgün kararı kaldırıldı. Sovyet Bilimler Akademisi Üyesi idi ve 1975’te Nobel Barış Ödülü’nü kazanmıştı. 1989’un 14 Aralık’ında hayata veda etti. Lech Walesa, Polonya’nın ikinci cumhurbaşkanıdır. Şimdilerde 81 yaşında olan Walesa, elektrikçi olarak iş hayatına başladı ve kısa sürede işçi hareketinin içinde yer aldı. İşçilere önder oldu,sosyalist dönemin bağımsız ilk işçi örgütü “Solidarnosc”a başkanlık etti. 1980 grevini örgütledi. 1983’te Nobel Barış Ödülü’ne layık bulundu. Özyönetim ilkesini savundu ve çok partili hayata geçilmesini destekledi. 1990’da cumhurbaşkanı seçildi. Yöneticiliğinin muhalifliği kadar iyi olmadığını savunanlar vardır. 1995’teki seçimleri az farkla kaybetti. 2000’deki devlet başkanlığı yarışında oyların yalnızca %1’ini alabildi. Siyaseten emekli olduktan sonra tersanedeki eski arkadaşlarıyla çalışmaya devam etti. Mustafa Bülent Ecevit ise 1925’te İstanbul’da doğdu. Robert Koleji’nde okurken bir müsamerede tanıştığı Zekiye Rahşan Aral ile evlendi. Üniversiteye başladıysa da tamamlamayarak ayrıldı. Bunun üzerine babası tarafından memuriyete yönlendirildi. Basın Ataşeliklerinde memurluk, Ulus Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı. 1957’de Ankara’dan milletvekili oldu. 27 Mayıs İhtilali’nin ardından oluşturulan Danışma Meclisi’nde yer aldı. İhtilalden sonra kurulan hükümette Çalışma Bakanlığı yaptı. İşçilere kazandırdığı haklar nedeniyle büyük saygı gördü, “işçi babası” lakabını aldı. 1965’te CHP’nin yeni ideolojisi olan “Ortanın Solu” hareketinin lideri oldu. Özgürlükçü demokrasiyi, Türkiye’ye özgü sosyal demokrasi olan “demokratik solu” programlaştırdı, kitaplar yazdı. İnançlara saygılı laikliği savundu. 12 Mart 1971 askeri muhtırasına karşı çıkarak muhalif tavır aldı. Anadolu’yu dolaşarak parti içi taraftarlarını örgütledi.1972’de İsmet İnönü’nün ekibini devirerek parti meclisini kazandı, ertesi hafta yapılan genel başkanlık seçiminde CHP’nin üçüncü genel başkanı oldu. 1973 seçimlerimde en yüksek oyunu alarak koalisyon ve 1978’de tek başına hükümet kurdu. İlk hükümeti sırasında Kıbrıs’a çıkartma ve indirme hareketi düzenledi. ABD’nin haşhaş ambargosuna karşı çıktı. 1979’daki ara seçimlerde partisinin oy kaybettiği gerekçesiyle başbakanlıktan istifa etti. 12 Eylül 1980’deki askeri darbenin ardından tutuklandı ve yedi yıl yasaklı kaldı. Yazı yazması, demeç vermesi yasaklandı. CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılsa da partinin kapatılmasına engel olamadı. Yasakların halkoylaması ile kalkmasıyla eşinin kurduğu Demokratik Sol Parti’nin başına geçti. 1991 seçimlerinde yeniden parlamentoya girdi. 1995’te solun birinci partisi olan DSP, 1999’da en yüksek oyu alarak koalisyon hükümetini kurdu. Depremler, ekonomik krizler ve siyasi çalkantılarla uğraşan 57. TC. Hükümet’i; Ecevit’in sağlığının bozulması, ABD’nin Irak’a yönelik planlarının da etkisiyle erken seçime gitmek zorunda kaldı. “Ekonomik önlemlerin olumlu sonuçları alınmadan gidilecek erken seçim intihar olur” demişti. Ancak koalisyon ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim çağrısına Meclis’teki DSP haricindeki partilerin de destek vermesi üzerine gidilen 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından başbakanlıktan ayrılmak zorunda kaldı. Ecevit’in partisi seçimlerde sadece % 1,22 oranında oy alabildi. Hayatı boyunca işçinin, emekçinin, köylünün babası olarak görüldü. Mütevazı hayatı, kasketi ve şair yönüyle alışılmadık bir siyasi profil çizdi. Halk ona “Karaoğlan”, “Kıbrıs Fatihi” gibi unvanlar verdi. 2004 yerel seçimlerinin ardından parti genel başkanlığından ayrılarak, öldüğü 2006 yılına kadar kendi kurduğu “Ulusal Uzmanlar Kurulu”na başkanlık etti. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024 |
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024 |
EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ - 28/10/2024 |
Ahmet Eren Özen - EN GARİP RÜYADAN DAHA GARİP GERÇEKLİKLER YAŞIYORUZ 28/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - 11/10/2024 |
İZMİR KÖRFEZİNİ ÖLDÜREN NEDENİ AÇIKLIYORUM - Ahmet Eren Özen 11/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - 07/10/2024 |
MUTLULUĞA KAPI AÇIN - Ahmet Eren Özen 7/10/2024 |
TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/09/2024 |
Ahmet Eren Özen - TÜRKLERİN KÜLTÜR TARİHİ - 10/9/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - 08/08/2024 |
ZEKİ MÜREN FİLMİ NİÇİN ÇEKİLEMEDİ? - Ahmet Eren Özen - 8/8/2024 |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - 02/08/2024 |
FİLM ÇEKİMİ EKİP İŞİDİR - Ahmet Eren Özen 2/8/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - 30/07/2024 |
BİR FİLM HER ZAMAN SİNEMA FİLMİ MİDİR? - Ahmet Eren Özen - 30/7/2024 |
FİLM YAPIMI - 29/07/2024 |
FİLM YAPIMI - Ahmet Eren Özen 29/7/2024 |
Devamı |